Skolyoz, halk arasında omurga eğriliği olarak ifade edilen ve net tedavi seçeneğinin omurga eğriliği ameliyatı olduğu bir omurga problemidir. Çok fazla nedeni olabilen skolyoz, deformasyon, kazalar ya da hatalı posdür duruşlar nedeniyle ortaya çıkabilir. Basit bir omurga eğriliğinden öte olan bu durumda 40 ila 45 derecelik eğriler kesin olarak ameliyat gerektirmektedir.
Öncelikli olarak fizik tedavi ve korse kullanımıyla ön plana çıkan omurga eğriliği tedavisinin son aşaması cerrahi müdahalelerdir. Çok sayıda alternatif tedavi yöntemi bulunan ve cerrahi müdahaleyle kesin çözüm sunulan bu operasyonda, cerrah tarafından gerçekleştirilen özel bir süreç vardır.
Fizik tedavi ve korse kullanımına rağmen düzelmeyen bir durum varsa çözüm ameliyattır. 40 dereceden daha az olan eğriliklerde cerrahi tedaviye gerek kalmazken, bu seviyeden yüksek eğriliklerin mutlaka ameliyat edilmesi gerekir. Çocuklarda da görülen bu hastalığın tedavisi son derece kolaydır.
Ülkemizde başarılı sonuçlanan omurga eğriliği ameliyatı genel anlamda başarıyla sonuçlanan bir operasyondur. Özellikle çocuklarda zaman kaybetmeden operasyonun yapılması iyileşme sürecinin düzene girmesini sağlayacaktır.
Her yaş grubunda görülen omurga eğriliği, omurga bölgesinde sorun olan kişilerin yaşam kalitesini düşüren bir durumdur. Çocuklarda da sıkça rastlanan bu sorunun tedavi edilmesinde tercih edilen ameliyat başarıyla gerçekleştirilmektedir. Omurgadaki eğrilik ya da anormal bir eğim söz konusudur. Sağlıklı bir duruşa sahip olmak için bu eğimin ortadan kaldırılması gerekir. Ülkemizde başarıyla gerçekleştirilen omurga eğriliği ameliyatı sonrası hastalarda iyileşme gözlenmektedir.
Skolyoz, omurganın bel ve göğüs bölgesinde görülmektedir. Kifoz ve kifoskolyozla birlikte görülebilir. Genç kızlarda memenin büyümesinin etkisiyle sıkça görülen 30 derecelik omurga eğrilikleri vardır. Bunların çoğu ameliyatsız tedavi teknikleriyle gerçekleşmektedir. Çocuk felci adı verilen polio hastalığı da skolyoz tipleri arasındadır. Genel olarak belirtileri şu şekildedir:
Omurga yana ve öne eğiktir
Omuz ve kalça simetrik görünür
Sırt ve bel ağrısı görülür
Nefes darlığı beraberinde yorgunluk görülür
İkinci eğrilikler söz konusu olmaktadır
Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanlarının ilgi alanına giren skolyoz probleminin tedavisinde genelde ameliyatsız ve ameliyat seçeneği dikkat çekmektedir.
Yana eğrilen omurganın bariz bir belirtisi vardır. Sağlık ve fiziksel etkinlikler konusunda kısıtlamaya neden olan bu durum, tek başına bir nedene bağlanmaz. Genetik olarak ya da kaza, travmatik etkiler gibi durumlarda omurga eğriliği görülebilir. Çevresel etkiler, sportif faaliyetler sonucu oluşan sakatlanmalar da bu eğriliklere neden olmaktadır.
İdiopatik sebepler ve C ya da S şeklindeki eğrilik durumları birçok hastanın yaşadığı problemler arasındadır. Sebebi tam olarak bilinmeyen bu tür skolyozlar belirgin bir halde omurun dönmesiyle kendini gösterir.
10-18 yaş arasındaki çocuklarda görülen skolyoz çeşidi, beraberinde romatizma, tümör ve enfeksiyonları da getirmektedir.
Genetik etkenlerden kaynaklanan skolyoz çeşidi oldukça farklıdır. Her türe dahil olabilir ve hastanın genel durumuna göre tedavi edilir.
Kas ve iskelet sisteminde meydana gelen sorunlar da omurgada eğriliğe neden olmaktadır. Basit tedavi yöntemleriyle kıs sürede tedavi edilmektedir. Sinir basıları ve büyüme faktörleri gibi etkilerden kaynaklanan skolyoz türleri de vardır. Bunlardan hangisinin olduğu tetkikler sonucu ortaya çıkar.
Omurga eğriliği ameliyatı gereken durumlar oldukça farklıdır. Bu yüzden risk ve şikayetler ele alınarak hasta için en uygun operasyon süreci planlanır.
Omur eğriliklerinin belirli dereceleri vardır. Bunlar genel olarak 40-45 cm eğime kadar fizik tedaviyle tedavi edilebilir haldedir. Ancak tedaviye yanıt vermeyen ve ilerlemiş olan vakalarda en doğru çözüm, cerrahidir. Ameliyat, uzun süren bir operasyondur. Hasta genel anestezi altında operasyona alınır. 10-12 saat arasında değişen sürelerle uygulama gerçekleşir. İşe dönme süresi de 2 aylık bir süreyi kapsar.
Uzun bir ameliyat olan omurga eğriliği ameliyatı, hastanın genel tetkik ve radyolojik görüntülemeleri yapılarak başlar. Sağ ve sol omurgadaki eğriliklerin düzelmesini sağlayan bu uygulamada, vidalar yerleştirilerek ameliyat yapılır. Metal parçaların eklendiği bu bölgelerde paslanmaz çelik ve titanyum malzemeler kullanılır. Bu yüzden ömür boyu vücuda zarar gelmeden kullanılması mümkün olabilir. Ameliyat sonrası hasta odasına alınır. En kısa sürede yürütülerek hafif fiziksel egzersizlere başlanır. Minik hareketler şeklinde başlayan bu süreç uzun vadeli bir rehabilitasyon sürecini işaret eder.
Sİnir güçlerinin takip edilmesini kolaylaştıran ve omuriliği bariz şekilde kontrol eden bu ameliyat tekniğiyle felç riski minimuma iner. Yırtılma ya da benzer problemler söz konusu olduğunda kontrol etmek kolaylaşır. Küçük yırtılmalarda da müdahale kolay olduğu için başarı oranı da yüksektir.
Vida yerleştirme işleminde kullanılan ve yardımcı bir navigasyon cihazı olan tercih edilen yöntem %100’e yakın bir başarı oranına sahiptir. Daha emniyetli ve sorunsuz bir teknik olarak yapılan operasyon, oldukça önemlidir.
İleri teknoloji tıp dünyasına katkısı olan çeşitli teknolojik cihazladan biri de 3 D print yöntemiyle omurgaya erişmektir. Hem sanal olarak hem de gerçek olarak etkiyi görmeyi sağlayan bu teknik sayesinde konfor da yüksek olmaktadır. Cerrah açısından da hasta açısından da iyileşme süreci son derece kısadır.
Ameliyattan sonra korse kullanımı vazı hastalar için gereklidir. Aynı zamanda her hastada korse kullanılması söz konusu değildir. Bu sürenin sonunda ihtiyacınız olan korsenin temin edilebilmesi için hekiminiz sizi yönlendirecektir.
Ameliyatsız yöntemler de tedavinin önemli parçasıdır. Erken teşhis ve ek müdahale gerekmeden başlatılan fizik tedavi süreçlerinde başarı oranları her geçen gün yükselmektedir. Ameliyatsız olarak tedavi edilen skolyoz, fizik tedavi egzersizleri, kas güçlendirici çalışmalar, reformer pilates ve alternatif tedavi yöntemleriyle tedavi yapılır.
Fizik tedavi egzersizleri tek başlarına yeterli olan egzersizler değildir. Kontrollü ve düzenli olmaları gerekir. Bilgisayar destekli olarak çalışmalar yapılarak doktor kontrolünde egzersizler uygulanır. Korse tedavisi cerrahi müdahalelere gerek kalmadan destekleyici olabilmektedir.
Düzenli olarak uygulanan tedavi sürecinde gereken teşhisin koyulması ve ne kadar süre devam edileceği de hastaya özel belirlenen bir durumdur. 40 derecenin üzerindeki eğrilik durumlarında ameliyat kaçınılmazdır. Mutlaka fizik tedavi bırakılarak gereken cerrahi sürecin başlaması gerekir. Teknolojiden yardım alarak gerçekleşen bu uygulamalar eğriliğin fazla olmadığı durumlarda işe yaramaktadır.
Skalyoza yol açan kasın tespit edilmesi ve cerrahi müdahaleyle kas güçlendirici uygulamaların yapılması durumunda fizik tedavi desteğiyle birlikte tedavi gerçekleşmektedir. Erken dönem tedavilerinde kullanılan bu yöntemler sayesinde tedavinin başarılı bir şekilde uygulanması mümkün olacaktır.
Birçok bedensel rahatsızlıkta olduğu gibi, skalyozda da pilatesin etkisi mümkün olmaktadır. Başarılı sonuçların alınmasını sağlayan bu yöntemlerle kas yapısı zamanla gelişir ve normale döner. Direkt olarak etki alanına işaret eden bu durum çok etkili bir tedavi şekli olarak öne çıkmaktadır. Omurga eğriliği ameliyatı öncesi düşük eğilik oranları varsa uygulama oldukça başarılı sonuç verecektir.
Akupunktur ve schorth gibi alternatif tedavi yöntemleri de ilerlememiş olan vakalar için kullanılabilir. Uygun bir yöntem tercih ettiğinizde tek yapmanız gereken hekiminizi izleyerek kararına uyum sağlamak olacaktır.
Cerrahi öncesi uygulanan teknikler ne olursa olsun başarılı sonuçların alınmadığı hallerde sonuç kaçınılmazdır. Bireysel olarak kullanılan bu teknikler grup tedavisi şeklinde de yapılabilir. Korse ile desteklenen bu süreçlerde en iyi etkiye ulaşmak için vakanın durumunun tespit edilmesi önemlidir.
Çocuklarda skolyoz görülmesi çok sık rastlanan bir durumdur. Uzmanlarla görüşme sonrası belirlenen bu durum, konforlu ve rahat bir yaşam için erken dönemde tedavi edilmelidir.
Çocuklarda cerrahi süreçler ilk etapta tercih edilmez. Öncelikli olarak ameliyatsız destekler ve korse kullanımı gibi tedavi yöntemleri kullanılır. Ortalama 1 hafta yatış verilen bu süreçte, hastanın refakatçiye ihtiyacı vardır. Bu şekilde eğitim ve iş gibi durumlar söz konusu olduğunda ameliyat planının çok iyi yapılması gerekir.
Çocuklarda 8 yaşına kadar tüm operasyon sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Planın iyi yapılması ve erken dönemde tedavinin sağlanması için skolyoz ameliyatını kısa sürede gerçekleştirmeniz gerekecektir.
SGK tarafından karşılanan ameliyatlar sigortası olmayan hastalar için 9 bin TL’den başlamaktadır. Hastaneye göre değişen ameliyatın fiyatına etki eden en önemli faktör ameliyat ekibi ve gereken tedavi sürecinin ne kadar mal olacağının hesaplanmasıdır. Özel hastanede ameliyat olmak isteyenler ilgili hekimlerden randevu alarak fiyat bilgisini öğrenebilmektedir.
Başarılı bir ameliyatın yapılmasından sonra hastanın şikayetleri sıfıra inecektir. Bu yüzden operasyon başarılı olsa da tedavi ve rehabilite sürecinin de uzun olacağı bilinmelidir. Başarılı operasyonların tekrarlanması gerekmemektedir.
Doktor gözetiminde kalma süreniz en az 2-3 ay olacaktır. Uzun süreli bir tedavi tekniğinin uygulanması ve direnlerin çıkarılması, kanama riskinin azalması gibi etkiler iyileşme sürecinizi etkileyecektir.
Ortalama 12 saat süren özel bir ameliyattır. Kullanılacak teknolojik aletler, ameliyat sürecinin hangi ekiple yapılacağı ve diğer detaylar oldukça önemlidir. Ameliyat süreci de tedavi süreci gibi uzun olacağından hastanın sürece hazır olması önemlidir.
Ameliyat sonrası iz kalır. Ancak bu iz çok belirgin değildir. Bu yüzden ameliyatın sonucu görmek için uzun vadede beklemeniz gerekiyor. Hastanın yaş ve durumuna göre sonuç değişecektir.
Her hastaya korse kullanımı tavsiye edilmemektedir. Kalıcı etki oluşması için görsel bozukluğu gidermek ve benzer şikayetleri ortadan kaldırmak için korse kullanılabilir.