Hayati organlar içinde sayılan akciğerlere yönelik olan ve ne yazık ki akla hemen kanseri getiren hastalıkların tedavi edilme yöntemleri arasında akciğer ameliyatı da vardır. Açık ameliyat torakotomi, kapalı ameliyat ise torakoskopi olarak tıp bilimi içinde sınıflanır. Hastanın durumuna ve hastalığın türüne göre bu yöntemlerin hangisinin kullanılacağı belli olur.

Akciğerdeki hasarlı bölgeler ameliyat ile alınmaktadır. Yazımızın başlığı her ne kadar akciğer ameliyatı olsa bile söz konusu olan akciğer kanseri ameliyatıdır ve kanserli dokuların ciğerden çıkarılması amacıyla yapılmaktadır. Bu operasyonların en kapsamlısı ise iki akciğerden birinin çıkarılması anlamına gelen pnömonektomidir. Kanser tek ciğerle sınırlıysa bu operasyon kansere karşı alınacak en köklü çözüm olarak planlanır.


Akciğer Kanseri Nedir?

Nefes almamızı sağlayan akciğerlerde hücrelerin kontrol ve ihtiyaç dışı büyümesi sonucu ciğer içinde tümör oluşması akciğer kanseridir. Bilinen kanser çeşitleri içinde en yaygın olanıdır.

İlk aşamada tümör bulunduğu çevrede büyür, sonrasında diğer dokulara ve dolaşım sistemi üzerinden uzak organlara sıçrar. Kanser vakalarının yüzde 16’lık bölümü akciğer kanseridir. Hem kadınlarda hem erkeklerde yaygındır çünkü dünyada sigara kullanımı yaygındır.

Akciğer kanserinin birinci nedeni sigara kullanmaktır. Akciğer ameliyatı ilk evre kanserleri için geçerlidir, zaten hayat bu ameliyattan sonra da eskisi gibi olmaz. Bu nedenle akciğer kanseri ile ilgili söylenecek ilk cümle sigaradan uzak durun demek olacaktır.

Akciğer Kanserinin Belirtileri ve Nedenleri Nelerdir?

İki haftadan uzun süren öksürükler, balgam çıkarılması ve balgamın koyu renkli hatta kanlı olması en önemli belirtidir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı (genellikle önemsenmez), iştahsızlık, nedeni anlaşılamayan kilo kaybı, halsizlik, yutma güçlükleri, ses kısıklığı gibi durumlarda vakit geçirmeden doktora gidilmesi önemlidir.

Parmak uçlarının ağrılı bir şekilde şişip yuvarlaklaşması, köprücük kemiği üzerinde beze oluşması, göz kapağında düşme (Homer sendromu), göz bebeğinde küçülme ve yüzün aynı tarafında terlemenin olmaması belirtiler içindedir.

Erken teşhislerde akciğer kanserlerinin yüzde sekseni tedavi edilebilmektedir. Akciğer ameliyatı bu tedaviler içinde yer alan önemli bir cerrahi müdahaledir. Bütün bu acılı süreçlere gerek kalmadan sigarayı bırakarak akciğer kanserine karşı en önemli tedbiri almış olacaksınız. Çünkü bu kanserin en büyük nedeni sigara ve tütn mamullerini kullanmaktır. Çevre kirliliği, pasif içicilik ve genetik yapı bu hastalığın diğer nedenleri arasındadır.

Akciğer Kanserinin Teşhisi Nasıl Yapılıyor?

Akciğer kanserleri önce röntgende çıkan tümörlerle teşhis edilmeye başlanır. Kullanılan diğer bir doğrulayıcı teşhis yöntemi akciğer dokusunun incelenmesidir. Sonrasında bilgisayarlı tomografi çekilir ve tümöre ulaşılacak yol belli olur.

İnce iğne biyopsisi olarak kullanılan cihaz ile akciğerden parça alınır. Hatta bazı şüpheli durumlarda diğer organlardan da parça alınıp biyopsi incelemesi yapılabilir.

Çıkan sonuca göre kesin teşhis konur. PET işlemi kenserli hastalara uygulanan başka bir destekleyici teşhis yöntemidir. Bu işlemde kanserli hücrelerdeki şeker moleküllerine bağlanan düşük dozlu radyasyon hastaya verilir ve kanserin hangi evrede olduğu açığa çıkar.

Lenf bezlerine yayılıp yayılmadığı yani kanserin metastaz yapıp yapmadığı ise mediastinoskopi (lenf bezi biyopsisi) ile açığa çıkacaktır. Yapılan bütün bu tetkiklere ve alınan tüm sonuçlara göre akciğer ameliyatı yapılıp yapılmayacağı, yapılabilecekse nasıl bir yol izleneceği belli olmaktadır.

Tüm bu teşhis sürecinde akciğer biyopsisi tümörlerin iyi veya kötü huylu olup olmadıklarını belirleyen, çok önemli bir teşhis yöntemidir.

Akciğer Biyopsisi Nasıl Yapılıyor?

Günümüz teşhis teknikleri içinde doku parçalarının incelenmek üzere vücuttan çıkarılması biyopsi adını taşıyor ve iğne biyopsisi başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıkların teşhisinde yaygın biçimde kullanılıyor. Akciğerlerde tespit edilen tümörlerin iyi veya kötü huylu olup olmadıklarını öğrenmek için yapılıyor.

Pataloji servisinde mikroskop altında incelenen bu parçalar adeta kesin teşhisi koyuyorlar. Akciğer biyopsisi ancak hastanelerde veya donanımlı kliniklerde yapılıyor, duruma göre lokal veya genel anestezi altında gerçekleşiyor.

Biyopsinin yolu ise ciğer filmi ve bilgisayarlı tomografi yardımıyla belirleniyor. İşlemden sonra kanama olmaması ve akciğer zarları arasında hava kalmaması için hasta dört saat kadar gözetim altında tutuluyor.

Hava kalma ihtimali hastalarda yüzde altı oranında yaşanabilir, bu durumlarda akciğer boşluğuna geçici tüp takılır ama aynı gün içinde çıkarılıp hasta taburcu edilebilir.

Akciğer Ameliyatı Yöntemleri Nelerdir?

Bulunan kitlenin durumuna ve kanserin evresine bağlı olarak akciğer ameliyatı açık veya kapalı usullerde yapılmaktadır. Hangi yöntem tercih edilirse edilsin hedef tümörün tamamını ve (yayılma varsa) göğse yakın lenf bezlerini almaktır.

Açık Ameliyat Yöntemi

Torakotomi denilen açık ameliyatta anesteziden sonra hastanın kürek kemiğinin altından kesi açılır, kaburgalar aralanır ve onların arasından girerek akciğerlere ulaşılır. Bu sırada ciğerlerin tamamı görülebilir.

Genel olarak üç saat kadar süren, en az bir hafta hastanede kalınmasını gerektiren ve gene en az beş haftalık bir nekahat döneminin gerekli olduğu bir operasyondur. Fakat bu ameliyatın riskleri ve yan etkileri fazladır, örneğin akciğerlerden hava sızması, bacaklar dahil olmak üzere pıhtılaşma ve enfeksiyon oluşabilir.

Akciğer Ameliyatı İçin Kapalı Ameliyat Yöntemleri

Son yıllarda bu operasyonlar için torakoskopi denilen kapalı yöntem (VATS) tercih ediliyor. Bu ameliyat en fazla beş santimlik bir kesi oluşturarak yapılmakta, açık yöntemde olduğu üzere kaburgaların arası açılmamaktadır.

İyileşme süresi ise yalnızca bir kesi olduğu için açık yöntemle yapılan operasyonlara göre çok daha hızlıdır. Operasyon sonrası yoğun bakıma da ihtiyaç duyulmaz. Akciğer ameliyatı için son yıllarda ayrıca robotik cerrahi uygulamaları ve tek port kapalı ameliyat yöntemleri de kullanılmaktadır.

Robotik cerrahi aletleri kavrayan mekanik kollar ve kameralardan oluşmaktadır. Cerrah bilgisayar konsolunun başınadadır ve mekanik kolları kontrol eder. Kameradaki görüntü ise operasyon bölgesinin üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü halidir.

Tek Port Kapalı Akciğer Ameliyatı

Bu ameliyat yönteminde ise anesteziden sonra yaklaşık üç santimlik bir kesi açılmakta ve buradan 10 milimlik bir kamera ciğerlere doğru yollanmaktadır. Gene kaburgaların arası açılmadığı için iyileşme süresi hızlıdır.

Ayrıca bu teknikte doku hasarı minimuma indirilmiştir. Hasta üç gün gibi kısa bir sürede taburcu edilebilir. Tek port kapalı akciğer ameliyatı ile akciğer hastalıklarının yüzde doksana yakın bölümü tedavi edilebilmektedir.

Akciğer Kanseri Ameliyatı Öncesi Yapılanlar

Tam kan sayımını gösteren kan tahlili, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarının ölçümü, açlık kan glikozu ve elektrolit ölçümü, kapsamlı akciğer filmi çekimi, kapsamlı idrar tahlili ve anestezi için gereken EKG çekimleri akciğer ameliyatı öncesinde yapılması zorunlu tetkikler içindedir.

Akciğer filmleri uzman radyologlar tarafından değerlendirilir ve günümüz digital ortamında on yıla yakın saklanabilir. Hasta altı saat önceden yeme içmeyi bırakır.

Sigara kullanılıyorsa on beş gün önceden bırakılması istenir. Çünkü balgam çıkarılması ciğerleri zorlayacaktır. Göğüs bölgesi kıllarının temizlenmesi hijyen açısından çok önemlidir. Bu kıllar ameliyat odasında alınmaz, dolayısıyla hastanın odasında ameliyat öncesi alınmalıdır ve tüy dökücü krem kullanmak en sağlıklı yöntemdir.

Jiletler kesik yapabileceği için enfeksiyon oluşturabilirler. Bu operasyon sonrasında refakatçiye ihtiyaç duyulacaktır ve gene bu operasyon sonrası ziyaretçi kısıtlamasına enfeksiyon riski açısından gidilebilir. Metastaz şüphesinin yüksek olduğu vakalarda akciğer tomografisi çekilebilir ki bu filmler bu durumda uzman ürologlar tarafından da incelenecektir.

Ameliyat Sonrası Durum

Ortalama olarak üç saat süren akciğer ameliyatı sonrası hasta bir gün için yoğun bakıma alınır ve nefes alma durumu sürekli kontrol altında tutulur. Normal şartlarda hasta bir hafta içinde taburcu edilebilir fakat bundan sonrasında yapılması gerekenler hasta açısından daha önemlidir.

Sigarayı tamamen bırakmak, içilen ortamlardan uzak durmak, solunumu zorlaştıracak hareketlerden kaçınmak, fizik tedavi ile doğru nefes almayı öğrenmek yapılacaklar içindedir. İnsan tek akciğeri kalsa bile daha çok kendine dikkat ederek yaşamını devam ettirebilir.

Bu operason sonrası ilk 24 saatte duş alınmaz, bölgeye su tutulmaz. Üç ay boyunca soğuk ortamlara veya sauna gibi sıcak ortamlara gidilmez. İstirahat şarttır ve ayakta yapılacak işlerden bile uzak durulması gerekecektir. Hafif ev işlerine ancak bir ay sonra başlanır. Kanama olması çok tehlikeli bir risktir. Bu yüzden ameliyattan önceki iki haftada kan sulandırıcı ilaç alımı durdurulacaktır.

Saatte 200 cc. ve üzeri kanamalar ciddi durumlardır. Enfeksiyon kapılması akciğer ameliyatı açısından bir başka büyük risktir. Yaşlı hastalar, şeker hastaları ve fazla kilolu hastalar için bu risk daha fazladır. Hastanın bacaklarında ağrı, şişlik ve kızarıklık olma durumları bu enfeksiyonun ya da kan pıhtısının belirtileridir.

Olası Yan Etkiler

Kalp ve beyin damarlarının tıkanması, lenf sıvısının göğüs boşluğunda birikmesi, solunum yetmezliği ve ne yazık ki ani ölüm akciğer ameliyatı sonrasında olası tehlikeler içindedir. Göğüs ağrıları, yorgunluk çok yaşanan durumlardır.

İlk yirmi gün iyileşme sürecinde kritiktir. Hastanın sterilizayonu bu sürede şarttır. Hasta banyo yapacak duruma geldiğinde bile asla göğüs kısmını ovalamamalıdır. Fizik tedavi yardımıyla doğru nefes alma öksürme teknikleri öğrenilebilir. Aynı zamanda omuz eklemleri de fonksiyonlarını kaybetmez ve kaslar güçlenebilir.

Bu ameliyat sonrasında geçecek altı ay içinde komplikasyon oluşma riski vardır. Ne kadar özen gösterilirse gösterilsin akciğer ameliyatı sonrası bazı yan etkilerin yaşanması normaldir. Doku hassasiyeti, ağrı ve bazen yaşanan solunum güçlüğü olası en hafif yan etkiler sayılmaktadır.

Ameliyattan Sonra Kemoterapi Uygulanır mı?

Patoloji sonuçlarına göre tümörün iyi veya kötü huylu olduğu açığa çıkar. Ayrıca gene bu sonuca göre beş santimden büyük olan tümörler için akciğer ameliyatı sonrasında kemoterapi veya radyoterapi uygulanması yoluna gidilmesi ihtimal dahilindedir. Kanserli hücrelerin lenf bezlerine yayılma durumu söz konusuysa bu işlemlere kesin gereksinim duyulacaktır.

Akciğer Kanserlerinde Radyoterapi ve Kemoterapi Uygulamaları

Ameliyat sırasında kanserli dokular tamamen alınmışsa hastaya adjuvan adıyla bilinen ek bir tedavi uygulanabilir. Bu bölgede kalmış olması muhtemel kanserli hücrelerin yok edilmesi içindir. Kemoterapi ve radyoterapi bu süreçte bir arada uygulanabilir. Kemoterapide vücuda verilen ilaçlarla kanserli hücreler yok edilir.

Radyoterapide ise yok etme işlemi yüksek enerjili ışınlarla ve sadece o bölge üzerinde çalışılarak yapılmaktadır. Her iki tedavide de kür sayısı patoloji sonuçlarına göre belirlenir. Bu arada küçük hücreli akciğer kanserlerinin tedavisinde hızlı yayılım söz konusu olduğu için kemoterapi gerekir. Bazen de kanserin beyne sıçramaması için beyin ışınlaması denilen ve direk beyni hedef alan radyoterapiye ihtiyaç duyulur.

Akciğer Kanserleri ve Sigara

Akciğer kanserinin konu edildiği bir sağlık makalesinde tekrar tekrar sigaradan bahsedilmesi gerekiyor. Televizyon kanallarında yayınlanan bir kamu spotunu anlatmak bile bu konuda yeterli olabilir.

Sevdiklerimiz sigaradan ölürken sigara şirketlerinin karları azalmıyor diyen bu açıklama yerden göğe doğrudur. Son dönemde siyaha bürünen sigara paketlerinin rengi ve üzerindeki kanserli akciğer resimleri de caydırıcılık olarak düşünüldü.

Akciğer Ameliyatında Kaburga Kesilir mi?

Eğer akciğerden büyük bir lob alınacaksa veya büyük hacimli bir doku çıkarılacaksa açık akciğer ameliyatı yöntemine gidilir ve bu durumda büyük bir kesi açılır. Bu da kaburgaların kesilmesi demektir.

Robotik cerrahi yöntemlerinde ise kaburgalar kesilmez, bir ile beş santim arasında açılan kesiler ameliyat için yeterli olmaktadır. Kaburgaların kesilmesi hastaya iyileşme sürecinde oldukça fazla ağrı hissettirebilir. Fakat hangi yöntemin seçileceği hastalığın durumuna bağlıdır.

Akciğer Kanseri Ameliyatını Hangi Doktorlar Yapar?

Göğüs ve onkoloji cerrahları akciğer ameliyatı için birlikte çalışır. Ayrıca anestezi uzmanına da yoğun görev düşer. Bu ameliyatın devlet veya özel hastane olmasından öte yeterli donanıma ve tecrübeli ekibe sahip hastanelerde yapılması uygundur.

Kıdemli göğüs cerrahının yanında iki uzman göğüs cerrahıyla hemşireler bulunur. Ameliyatın süresi çoğunlukla üç saate yaklaşır.

Akciğer Ameliyatından Sonra Zatürre Görülür mü?

Akciğerlere yönelik bir ameliyattan sonra değil zatürre olmak grip olmak bile tehlikelidir. Bu yüzden hastaların değişmeyen hava koşullarında yaşamasına mutlaka dikkat edilmelidir. Fakat tüm bunlara rağmen bu ameliyattan sonra akciğer zarı iltihabı yani zatürre hastalarda görülebiliyor. Bu gibi durumlarda hastaneye yatış merkezli tedaviler uygulanır.

Akciğer Ameliyatının Fiyatları Ne Durumdadır?

Devlet hastanelerinde SGK kapsamında olan ve ücretsiz yapılan akciğer ameliyatı fiyatları özel hastanelerde farklılık gösterir. 2018 yılında alınan bir kararla kanser hastalarının ameliyatlarının özel hastanelerdeki ameliyatlarından da ücret alınmaması yoluna gidildi. Bu kararda özel hastanelerin hangi ad altında olursa olsun kanser hastalarından ücret talep etmeyeceği de açıklanmıştı. Fakat uygulamalarda aksaklıklar şüphesiz görülüyor. Önceden fiyat konusunda sağlık kurumuyla anlaşmaya varılması bu durumda şart oluyor.

Ameliyattan Sonra Yoğun Bakımda Kalınır mı?

Akciğer ameliyatından sonra hastanın bir gece yoğun bakımda kalması ve nefes alma takibinin yapılması gerekmektedir. Sonrasında servise alınan hastanın bir hafta kadar hastanede kalması mümkündür.

Bebek ve Çocuklarda Akciğer Ameliyatları

Bu operasyonlar bebek ve çocuklarda da açık veya kapalı yöntemlerle, hastalığın durumuna bağlı biçimde yapılmaktadır. Bu hasta grubu ameliyattan sonra iki gün yoğun bakımda kalabilir. Fakat lob alınacaksa açık akciğer ameliyatı yoluna gidilecektir.

Operasyonların Başarı Şansı Nedir?

Tamamen hastanın durumuna bağlı olan başarı şansı lenf bezlerinin kanserli hücrelerden arındırılmasıyla da doğru orantılıdır. Tüm lenf nodları çıkarılmışsa ameliyatın başarı şansı dörtte üç oranında artış gösterecektir.

Lenf Nodları Ne Demektir?

Vücudun savunma mekanizmasına dahil olan lenf nodları herhangi bir enfeksiyon karşısında vücudun gösterdiği bir reaksiyon olarak şişer ve büyür. Lenf sıvısını vücutta yönlendirenler lenf damarları, üretenler ise lenf bezleridir. Lenf nodlarıysa filtreleme görevini yapmaktadır. Kanseri ortadan kaldırmaya çalışan bir cerrah yakındaki lenf bezlerinden yani bölgesel lenf bezlerinden birini veya fazlasını alabilir. Lenfoma tıpta lenf kanserinin adıdır. Lenfosit denilen kan hücrelerinin lenf bezlerinde aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar.

Akciğer Ameliyatı Hangi Durumlarda Yapılamaz?

Türk Toraks Derneği tarafından verilen bilgilere göre hastanın ameliyata uygun olup olmadığı kararı görülen kanserin patolojik tipine göre verilmektedir. Örneğin en büyük akciğer ameliyatı sayılan ciğerlerden birinin alınması yani pnömonektomi ancak kanserin tek akciğer ile sınırlı kalmasında mümkündür. Eğer karşı akciğerdeki lenf bezleri ile göğüs kafesi dışındaki lenf bezleri hastalıktan etkilenmişse bu ameliyat yapılamaz. Küçük hücreli akciğer kanseri de erken dönemde yayıldığı ve vücudun başka taraflarını sardığı için ameliyatla tedavi edilemez. Bu gibi durumlarda kemoterapi uygulanacaktır.