Çok çabuk ilerlemesiyle dikkat çeken bu kanser türü için yapılan testis kanseri ameliyatı adeta tedavinin başlangıcıdır. Eğer testislerde tümör teşhis edilmişse vakit geçirmeden cerrahi müdahale ile bu tümör alınır ve incelenir. Sonraki tedaviler bu incelemeye bağlı olarak belirlenecektir. Tümörler seminom (genellikle iyi huylu – vücutta yayılma yapmayan) veya non-seminom biçiminde ayrılırlar ve kanser tedavisi bu teşhise göre yürütülür. Bazen yeniden bir ameliyat da söz konusu olabilir. Ayrıca çok çabuk ilerleyen bu kanser türü için erken teşhisin önemi de büyüktür. Erken teşhisler çoğu zaman ikinci bir ameliyatı önler.
Erkeklerde memelerde hassasiyetle kendini belli eden testis kanseri, istemsiz bir kilo kaybı ve halsizliğe de neden olmaktadır. Boyun ağrıları ve kitleler ilerleyen aşamalardaki diğer belirtilerdir. İnmemiş testis adı verilen durum, ikinci bir riske neden olabilir. Bu yüzden dikkat edilmesi gereken faktörler arasında kriptooşidizm de vardır.
Sayfa İçerikleri
Erkeklerde sperm üretimi yapan ve testosteron hormonu salgılayan organlar testislerdir. Bu organlarda oluşan tümörler ise testis kanserleridir. Elle muayenede bile anlaşılabilen bu kanser türü çok hızlı ilerler. Yapılan operasyonla alınan tümör seminom tabiatlıysa karın altı bölgesine kemoterapi uygulanır. Fakat incelemede sonuç non seminom çıkmışsa (daha uzun süreli uygulanan kemoterapi ile birlikte) RPLND ameliyatı gündeme gelecektir. RPLND – Retroperitoneal Lenf Nod Disseksiyonu – bölgedeki lenf bezlerinin çıkarılmasıdır. Normal görünümünde testis süngerimsi bir yapıdadır ve yumurta benzeri şekildedir. Buradaki herhangi bir sert oluşum tümör olabilir. Üstelik testis kanseri ameliyatı gibi bir süreci başlayacak olan bu tümörler genelde ağrı vermezler ama testiste şişme meydana getirirler. Bu yüzden testislerinde bir farklılık hisseden erkeklerin vakit geçirmeden bir üroloji doktoruna başvurması kendi sağlıkları açısından zorunludur. Testis tümörleri 15 ile 35 yaş arası erkeklerde çok rastlanılan bir kanser türüdür. Fakat gelişen tıp bu kanseri yüzde doksana varan oranlarda iyileştirebilmektedir.
Genetik faktörlerin ön planda olduğu düşünülen bu kanser türüne inmemiş testis denilen kriptorşidizm rahatsızlığı da neden olmaktadır. Bu rahatsızlık bebeğin anne karnındaki gelişimi sırasında meydana çıkar. Normal gelişimlerinde testisleri oluşturacak dokular skrotum adı verilen torbaya inerek büyürler. İnmemiş testis durumunda bu gelişim tamamlanmamıştır ama doğumdan sonra yapılan küçük bir operasyon ile durum normal hale döner.
Bebekken bu sorunu yaşayan erkeklerde testis kanseri olma riski fazladır. Ayrıca erkekte kısırlık, HIV virüsü taşımak, AIDS hastalığı ve erkeklerde görülen bir kromozom bozukluğu olan Klinefelter sendromu testis kanseri nedenleri arasındadır.
Testislerde büyüme ve ağrı olmadan hissedilen şişlik temel belirtidir. Fakat fark edilme seviyesi azdır. Yaşanan karın kısmı ağrıları da pek çok nedene bağlanabilir. Bu yüzden testis kanseri ameliyatı öncesi belirtileri iyice bilmek tedbir açısından yararlı olacaktır. Erkeklerde meme hassasiyetinin artması önemli bir ipucudur. Cinsel isteksizlik, kişide ağırlaşma hissinin duyulması, aşırı moral bozukluğu (hormon dengesizliğinin sonucudur), kıllanmanın artması belirtiler arasındadır. Bu kanser türü özellikle akciğerlere lenf bezleri üzerinden hemen sıçrayabilir.
Nefes darlığı, kuru öksürük, göğüs ağrısı, kan tükürme görülebilir. Bel ağrıları ise ne yazık ki çoğu kez böbrek ağrısı ile karıştırılmaktadır. Erken teşhisin önemini bir kez daha belirterek testislerinde şişme veya kitlesel oluşum fark eden erkeklerin hemen bir üroloji uzmanına başvurmalarını hatırlatmak gerekiyor. Kanser teşhisi konulduğunda ise ilk yapılacak olan tümörlü testisin alınmasıdır, yani testis kanseri ameliyatı olarak bilinen operasyondur. Sonrasında tümörün durumuna göre kemoterapi uygulamasına geçilecektir. Ne kadar süreyle kemoterapi uygulanacağı gene tümörün durumuna bağlıdır. İleri evre durumunda hemen başlanan kemoterapi haftada üç veya dört kez yapılabilir. Hasta bu tedaviye yanıt vermiyorsa bu kez ek ameliyat düşünülebilir. (Radyoterapi ise genelde seminom tümörler için uygulanır.)
Fiziki muayene ve hikaye sonrası bazı tetkikler yapılarak kitlenin varlığının elle hissedilip hissedilmediğine bakılır. Sınırları, boyutu ve diğer detayları ele alınarak incelenen ultrasonografi bulgular, serum tümör marketlerinin ölçümleri gibi sonuçla değerlendirilerek gerekli durumlarda biyopsi yapılabilir. Radikal inguinal orşiektomi ve biyopsi incelemeleri sonucunda testisin alınması gibi kesin cerrahi müdahaleler için karar verilir.
Kanserin evresi, çevre dokulara sıçrayıp sıçramaması, tümörün ebatları ve lenf benzlerine yayılıp yayılmadığı gibi durumlar ele alınarak detaylıca incelenir. Tedavi kısırlığa neden olabileceğinden hekimin hastayı her hususta bilgilendireceği bilinmelidir.
BT, lenfanjiyografi, abdominal lenf ödüllerinin çıkarılması, radikal inguinal orşiektomi ve diğer detaylı analizlerden sonra evreleme yapılacaktır. Evre 0 dediğimiz durumda daha normal dokulara bulaşma gibi riskler söz konusu değildir. Bu yüzden tüm markerler normal seyreder.
Birinci evre kendi arasında bir A ve bir B olarak adlandırılır. Kanser, testisin herhangi bir yerinde olabilir. Bu yüzden yayılım olup olmadığı çevre dokular ele alınarak incelenir. İkinci evre de kendi aracında üçe ayrılır ve son aşamasında lenf nodlarına yayılım söz konusudur.
Üçüncü evrede ise genelde karın içinde bulunan ve lenf nodüllerinin artış gösterdiği bir durumdur. Bu evrede artık kanser yayılmıştır. Açık cerrahi tekniğiyle ameliyat yapılır ve kemoterapi tedavisiyle süreç desteklenir.
Testis kanseri ameliyatı kararı sonrası en kısa sürede harekete geçilmeli, toksik etkiler gibi durumlara karşı çok sayıda risk faktörü değerlendirilerek karar verilmelidir. Bazı hastalarda yüksek doz kemoterapinin ardından kemik iliği nakli de gerekebilir.
%90’dan fazla testis kanseri olgusu, germ hücrelerinde gelişmektedir. Erkeklerde seminom hücreler ve seminom olmayan hücreler olarak iki çeşidi görülen bu kanser türünün bilinmesi, tedavi stratejisinin belirlenmesi açısından oldukça önemlidir.
Klasik seminom türü genelde vakaların %95’ten fazlasıdır. 25-35 yaş grubundaki erkekler bu durumdan şikayetçidir. Nadiren rastlanan spermatositik seminom türü ise genelde yaşlı olan erkeklerde görülür.
Seminom dışındaki testis tümörleri ise 30’lu yaşların başlarından itibaren görülmeye başlar. 4 çeşidi olan bu tümör tipleri, teratom, koriyokarsinom embriyonla Karsinom ve yumurta kesesi karsinomlarıyla tedavi gerçekleştirmek mümkün olmaktadır.
Testis kanseri ameliyatı yapılarak erken evrede tedavi edilen bu hastalık genelde tekrarlamaz ve sorun bittikten sona hastalarda kısırlık gibi etkiler gözlenmez. Bu yüzden erken teşhis ve tedavi yöntemleri oldukça önemlidir.
Tedavi edilmesi en zor olan kanser türü ise Karsinoma in situ türüdür. Bu yüzden tedavi şekli konusunda en iyi yöntemin hangisi olduğu da net olarak bilinmemektedir. Tesadüfen ortaya çıkabildiği gibi genelde belirti vermediğinden çok geç teşhis edilir.
Erkeklik hormonları üreten Leydig hücrelerinin içinde gelişen Kaner çeşitleridir. Zaman zaman kadınlık hormonu da üretebilirler. Çoğu testis dışına yayılmayan ve cerrahi müdahaleyle iyileştirilen tümörler vücudun diğer bölümlerine yayılmadan teşhis edildiğinde kolayca tedavi edilebilir.
Sperm üreten hücrelerden kaynaklanan bu tümör çeşitleri yayılım göstermezse kolay tedavi edilir. Ancak yayılım durumundaki kötü huylu vakalarda kemoterapi ve radyoterapiye cevap vermeyen olgular görülebilir. Hastalığın seyrine göre tedavi uygulanır.
Başka bir organda başlayarak testislere sıçrayan tümörler genelde 50 yaş ve üzerindeki erkeklerde görülür. Kanserin türüne göre değişen tümörlerin tedavisi hastalığın evresine göre değişmektedir. Radyoterapi ve kemoterapi gerektirmeyen durumlar için de erken teşhis ve tanı yöntemleri sonuç vermektedir. Prostat, melanom ve akciğer kanserlerinde gerçekleşen metastazlarda genelde testis bölgesine yayılım söz konusu olabilir. Lenfomanın evresine göre tedavi şekli de değişiklik göstermektedir.
Testisin alınması ameliyatına üroloji uzmanı ve diğer ameliyat ekibi girer. Eğer operasyon lenf bezlerinin alınmasını da kapsıyorsa (RPLND ameliyatı) kardiyoloji cerrahı ameliyata dahil olur. Yeterli teknik donanıma ve ekibe sahip bütün hastanelerde bu ameliyat yapılabilir ve SGK kapsamındadır. Duruma göre, tamamen doktor kararına bağlı olarak testisin alınması genel anestezi veya belden uyuşturma yöntemiyle yapılır. Operasyon sırasında küçük kesiler açılarak testis alınır. Kapalı operasyon olmadığından görüntüleme cihazları kullanılmaz.
Bundan sonra alınan testis patolojide incelenir ve kanserin durumu saptanır. Testis kanseri teşhislerinde ameliyat öncesi yapılan tetkiklerde (kanserin tespitinde ilk aşamadır) kan testleri, sağlıklı olan ve olmayan dokuları ayırt edebilen MR görüntüleme, kitlenin katı mı sıvı mı olduğunu gösteren ultrason taraması, çoklu görüntü alabilen bilgisayarlı tomografi, lenf nodları taraması, tümöre işaret eden kimi proteinlerin takibi, laktik dehidrogenas olarak bilinen enzim takipleri gibi yöntemlere başvurulur. Kanserin evrelendirilmesi teşhisin başka bölümüdür. Ayrıca bir kanser söz konusu olduğu için testis kanseri ameliyatı öncesi hastanın psikolojisi muhakkak etkilenmiş olacaktır. Hasta hem operasyon öncesi hem de sonrası psikolojik desteğe ihtiyaç duyabilir.
Testis kanseri tedavi yöntemleri hastalığın evresine göre değişmektedir. 1. ve 2. evrelerde radyoterapi ve kemoterapi uygulamaları yapılarak cerrahi tedavi desteklenir. Genelde kanser hücreleri ameliyatla çıkarılır ve tedavi bu şekilde sona erer.
3.grupta bulunan kanserlerin tedavisi için cerrahi müdahale beraberinde kemoterapi uygulanır. Sonrasında da süreç incelenerek kemoterapi sonrası cerrahi uygulaması yapılır. Testis tümörleri tedavi edilebilir tümörlerdir. Bu yüzden zamanında müdahaleler yapılması önemlidir. Cerrahi açıdan birçok teknik kullanılarak detaylıca ele alınan bir iyileşme süreci söz konusu olmaktadır. Hastaların %95’inde genel bir iyileşme görülür. Testis kanseri ameliyatı yapılan hastalar 6 ayda bir rutin tetkikler yaptırarak ameliyat sonrası süreci yakından takip etmeliler.
Testisin alınması yirmi dakikada tamamlanır, hasta genelde aynı gün evine gönderilebilir. Hareket kabiliyeti kısıtlanmamıştır ama gene de zorlayıcı pozisyonlardan kaçınılır. En geç dört gün sonra konulan pansuman alınır. (Pansuman her gün değiştirilir.) Patoloji raporu ise bundan sonraki adımları belirleyecektir. Sonuç belli olana kadar hastaya özel bir ilaç verilmez. (Ağrı kesiciler doktor kararına bağlıdır.) Enfeksiyona karşı kesi bölgesi hijyenine bu süreçte bilhassa dikkat edilir.
Gerçekte ameliyat sonrası dikkat edilecek hususlar ve kanser tedavisinin başlamasıyla birlikte değişecek hayat koşulları testis ameliyatından çok daha önemlidir. Hastanın kilo kaybına karşı önlem olarak protein ağırlıklı beslenmesi, haşlanmış yiyecekleri tercih etme ve bol sıvı tüketimi (rezene ve ıhlamur gibi bitki çayları) beslenme konusunda yapılacaklar içindedir. Testisin alınmasından sonra hastada ereksiyon bozuklukları olmaz. (Cinsel ilişkiye başlama konusunda doktor sizi bilgilendirecektir. ) Kemoterapi tedavisi ise sperm sayısında azalmaya neden olabilir.
Testis kanseri ameliyatı hakkında hastalığın yeniden başlayıp başlamayacağı çok sorulur. Testis kanseri yenileyebilen bir hastalıktır. Yaklaşık beş yıl süren tedaviler ve doktor kontrollerinden sonra bile kanser yeniden oluşabilir. Bu yüzden kanser tedavisi görmüş hastanın ayda bir kez kendini elle muayene etmesi öğütlenir.
Ameliyattan sonraki patolojik süreç oldukça önemlidir. Canlı kanser dokusu varsa hemen kemoterapi gerekir. Bu yüzden %20 ihtimalle bu olasılıkların değerlendirilmesi gerekir. Patolojik rapor sonucu ortaya çıkan sonuçlarda kemoterapi olup olmayacağı tespit edilerek karar net olarak verilir.
Kanser tedavisinin başlaması ve testis kanseri ameliyatı ile testisin alınması sonucu oluşan görüntü psikolojik açıdan hastayı rahatsız edebilir. Buna çare olarak arzu edildiğinde testis görünümlü bir silikon protez testis strokum denilen torbanın içine yerleştirilebilir. Erkeğin normal testis görüntüsü geri gelir, hasta kendine karşı daha özgüvenli olacaktır.
Hastanın takibi en az 10 yıl süreyle devam edeceği için tedaviden sonra da ihmal edilmemesi gereken çok uygulama vardır. Bu yüzden hastanın psikolojisini yakından ilgilendiren konular söz konusu olduğundan sürecin açıklıkla konuşularak tartışılması önemlidir.
Testis kanserinin bitkisel tedavisi elbette tıbbi bir sonuç vermez. Bu yüzden gerekiyorsa uygulanabilir ve hekime danışmadan bitkisel de olsa hiç bir yöntem kullanılmamalıdır. Kanser lenf bölgelerine yayılmadan ya da testisteki şişlik ya da inmeyen testis gibi durumlarda 21 günlük bağışıklık sistemini destekleyici kürler tercih edilmektedir.
Bir yumurtalığın alınması cinsel yaşamın da sıkıntıya girmesi anlamına gelir. Çünkü organ kaybı ne derece olursa olsun ilk seçenek değildir. Alınan yumurtalık yerine silikon protezler yerleştirilebilir, lenf bezlerinin iç kısımları temizlenebilir ve meni boşalması her zaman olmadığı için kuru orgazm adı verilen durumlar yaşanır. Kişinin spermi alınarak tüp bebek için kullanılabilir. Ancak cinsel yaşamdaki sorunların büyük bir kısmı düzeltilebilir. Özgüveni düşük olan bireylerde genelde psikolojik sorunların da etkisiyle kısırlık oluşabilir. Ancak tedavi sürecinin yakından takip edilmesi nedeniyle bu tür şikayetlerin de azalması mümkündür. Ameliyattan sonraki 3 ay içinde cinsellikten uzak durulması gerekir.
İlk birkaç hafta çok katı gıdaların tüketilmemesi de oldukça önemlidir. Çünkü kabızlık gibi zorlanmalar bölgedeki ağrıların artmasına neden olabilecek şekilde artış gösterebilir.
Testislerden birinin alınması kişinin cinsel hayatını negatif etkilemez. Sağlam kalan testis normal işlevini sürdürecektir. Ama bu çeşit bir kanser tedavisi sonrası kısırlık riski fazladır. Bu kanser türü üreme döneminde olan genç erkeklerde daha çok görüldüğü için önlem olarak hastalar spermlerinin dondurulmasını tercih edebilirler. Kemoterapi öncesi düşünülen bu seçenek sayesinde erkeğin üreme fonksiyonlarında bir azalma yaşansa bile çocuk sahibi olması mümkün olabilecektir.
Ameliyat ertelenebilir mi?
Kanser teşhisi ile birlikte gündeme gelen testis kanseri ameliyatı ertelenecek veya iptal edilecek bir operasyon değildir. Aksine geciktirmek riski fazlasıyla çoğaltacaktır. Başarıyla sonuçlanan ameliyatlardan biridir.
Testis kanseri metastaz yapar mı?
Kanser malign ise geç kalındığında diğer organlara metastaz yapma riski vardır. Ancak erken dönemde teşhis edilirse herhangi bir sorun yaşanmadan tedavi uygulanabilir. Radyasyon ve kemoterapi yapılarak tedavi sonrası süreç planlanır.
Kimler testis kanseri risk grupları arasındadır?
Esrar, sigara ve genetik faktörler riski arttırmaktadır. Özellikle ailesinde erkek bireylerde testis ve benzer kanser türleri görülen kişilerde kanserin görülme olasılığı artmaktadır.
Ameliyattan sonra cinsellik ne zaman gerçekleşebilir?
Ameliyattan sonraki 3 ay cinsel perhiz uygulanmalıdır. Doktorunuz bu konuda sizi bilgilendirecektir