Bir akyuvar türü olan ve kemik doku içerisinde üretilen monosit, özellikle kanserli dokular ile mücadele konusunda vücudun ürettiği en önemli savunma mekanizmalarından birisidir. Genel olarak vücut içerisinde %5 ile %10 arasında bulunan monosit için, bu oranın azlığı çok büyük bir tehlike içermezken, monosit yüksekliği olarak adlandırılan monositoz ise oldukça farklı sorunların bir göstergesi olabilir.
Genel olarak %12 üzerindeki değerlerin monositoz olarak değerlendirildiği bilinmelidir. Bu durum bazen hiçbir sorun teşkil etmese de, bazen de çok ciddi sağlık sorunlarının neden olduğu bir durum olabilmektedir. Bazı kanser türleri ve özellikle lösemi hastalarında bu oranın yüksek seviyeye çıktığı görülmektedir. Bunun nedeni ise yukarıda söylediğimiz gibi, bu akyuvar türünün kanser ile mücadelede kullanılmasıdır.
Bunun dışında kimi ateşli hastalıklar ile sıtma gibi hastalıkların da monosit yüksekliği durumuna neden olduğu bilinmektedir. Ancak özellikle ateşli hastalıkların önemli bir tehlike yaratmadığı durumlarda, yüksek oranların zaman içerisinde iniş gösterdiği görülmektedir.
Kandaki monosit yükselmeleri, özellikle kanser gibi ciddi hastalıkların belirtisi olabildiği için, mutlaka geniş kapsamlı bir tetkikten geçmek, hastalar adına faydalı bir durumdur.