Sezaryen doğum ameliyatı vajinal doğumun mümkün olmadığı durumlarda yapılan bir cerrahi müdahaledir. Bir doğum yöntemi değil, bebeğin cerrahi operasyonla alınmasıdır. Anne adayları ortalama 38-40 hafta süren gebelik döneminde vajinal doğum yaparak bebeklerini dünyaya getirir. Birçok memeli hayvanda olduğu gibi, insanlarda da yavrunun dünya gelmesi için vajinal doğumun gerçekleşmesi gerekir. Vajinal doğum insan anatomisine en uygun olan doğumdur.
Anne ve bebeğin hayati bir tehlikesi olması durumunda sezaryen operasyonu yapılır. Günümüzde biraz tercih meselesi gibi görünse de normalde zorunlu olmadıkça uygulanmamaktadır. Normal doğum konusunda ısrarcı olunması da sağlık sorunlarına ve hayat kayıplarına neden olabilir. Bu durumu hekim ve hasta birlikte kararlaştırılır ve olası riskler göz önünde bulundurulur.
Tıp biliminde normal olmayan doğum insan anatomisine aykırıdır. Bir kadın istediği kadar doğum yapabilme şansına sahipken, sezaryen operasyonlarda bu sayı sınırlıdır. İki operasyon arasındaki farklar son derece belirgin ve önemlidir. Bu yüzden sezaryeni özendirecek yaklaşımlardan kaçınılmalı, ancak riskli durumlarda normal doğum konusunda da ısrarcı olunmamalıdır.
Günümüzde kamu ve özel hastanelerde sezaryen doğum ameliyatı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları tarafından gerçekleştirmektedir. Klinik kontroller ve takip sürecinin bitmesinin ardından doğum beklenir. Doğal ya da suni sancıyla doğum hızlandırılır.
Sayfa İçerikleri
Yakından takip edilen gebelik sürecinde olası riskler göz önünde bulundurulur. Hastanın normal doğum yapmasında sakınca olduğu anlaşılırsa sezaryen için gün verilir. Genel ya da lokal anestezi verilerek yapılan ameliyat, anestezi uzmanı, hemşireler ve uzman doktor gözetiminde yapılır.
Sezaryen bir ameliyattır ve risklerinin yanında zorlukları da oldukça fazladır. Hsta ve hekimin ortak bir karar vererek harekete geçmesi gerekir.
Anne adayının sezaryen ameliyatına alınacağı bildirildikten sonra, hazırlık süreci önem kazanır. Ameliyattan 8 saat öncesine kadar gıda alımı durdurulur. Duş alıp rahatlamak, bebek için hastane çantası hazırlamak uygun olacaktır.
Kullanılan şeker ya da tiroid ilaçları varsa hastaneye alınmalıdır. Hamilelik sürecindeki tahlil evrakları da mutlaka götürülmelidir. Ağır ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı, mide ve bağırsakları yoracak yiyecekler ve içecekler tüketilmemelidir. Hastanın son tetkikleri yapılarak durumu kontrol edilir, bebek kontrol edilir ve damar yolu açılarak operasyon için hazırlıklar başlar.
Anne adayları bebeğin eşinin doğumdan önce ayrılması, iri bebek, bebeği ters gelmesi ve strese girmesi gib durumlarda sezaryen ameliyatına alınır. İsteğe bağlı sezaryen operasyonu yaptırmak isteyenlerin yolu kapanmıştır. Bu tür taleplerde bulunanlar hakkında hükümet çalışma başlatarak normal doğuma teşvik sağlamıştır.
Sezaryen doğum ameliyatı planlanmış şekilde gerçekleştiğinde işler daha kolaydır. Hasta bu operasyona hazırlanır ve olası riskler konusunda bilgilendirilir. Dolayısıyla anksiyete oluşma riski son derece azdır. Herhangi bir aksilik olmadığı sürece belirlenen tarihte hasta bebeğine kavuşur. Genel ya da epidural anestezi yapılıp bebek cerrahi olarak çıkarılır. Doğumun bir aksilik yoksa 40 haftada gerçekleşmesi beklenir. Anne adayına 40 haftalık süre dahilinde gün verilir ve belirlenen günde hastaneye yatış yapılır. 3 gün hastanede kalmayı gerektiren bu durum, hastanın durumuna göre daha kısa bir zaman diliminde de sona erebilir.
Anne adaylarını en çok korkutan ama bir o kadar da hekimleri zor durumda bırakan durum, doğum başladıktan sonra sezaryen ameliyatı kararı verilmesidir. Hastanın doğumu başlamış ama olası komplikasyonların gelişmesi nedeniyle vajinal doğum gerçekleştirmek mümkün olmamıştır. Hasta ısrarla normal doğumda diretmemeli ve doktoru dinleyerek ameliyat kararını desteklemelidir. Bu tür durumlarda anne ya da bebeği sağlığı ciddi bir risk altına girer. Zaman kaybetmeden ameliyat gerçekleştirilmelidir. Bazı anne adayları ya da doktorlar acil durumlarda dahi sezaryen istememekte direnir. Bebeğin de annenin de sağlığını ciddi derece tehlikeye atacak olan bu ısrarların sonucu ölümcül olabilir. Normal doğum sancılara rağmen bir türlü gerçekleşmiyorsa ve bebekte sıkıntı belirtileri gözleniyorsa acil sezaryen gerçekleştirilir.
Anne adayının ameliyat sırasında bebeğinin doğumuna şahitlik etmesini sağlayan kombine spinal epidural sezaryen, bebek için en avantajlı yöntemdir. Anne adayının ağrısız doğum gerçekleştirmesi mümkünken, bebeğe de anestezi maddelerinin geçmesi önlenir.
Bir anne için en önemli anlardan olan bebeğin doğumuna şahitlik etmek bu yöntemle çok daha kolay hale gelir. Operasyon sırasında anne adayları derinin çekildiğini ve dokunmaları hissettiği için operasyonun rahatsız edici olduğu düşünülmektedir. Bu tür etkileri görmek istemeyen anneler genel anestezi ile bebeklerini dünyaya getirir.
Anne adayının stresli olması ya da acil sezaryen operasyonunun gerektiği durumlarda genel anestezi yapılarak bebek alınır. Anne adayının entübe edilmesinden sonra narkoz verilir ve en kısa sürede bebeğin çıkarılması sağlanır. Sonrasında annenin dikiş işlemine geçilir ve solunum cihazı çıkarılarak normal nefes alıp vermesi sağlanır. Anne adayı ayıldıktan 3-4 saat sonrasına kadar ağrılar devam eder. Ancak güçlü ağrı kesiciler kullanılarak ağrıların azalması sağlanmaktadır. Ameliyat sonrası sık sık yürümek iyileşme sürecini hızlandırır. Olumsuz yanı bebeğin doumuna tanıklık edemeyecek olunmasıdır. Çünkü hasta tam uyur haldedir ve ayıltılana kadar herhangi bir şey yapamaz.
Sezaryen ameliyatı zor bir ameliyat değildir ancak ameliyat sonrası biraz zorludur. Çünkü normal doğumda anne adayı hemen iyileşirken, sezaryen ameliyatında bu durum uzayabilir. Ağrılar ve dikişler Anne adayını zorlar.
Her hastanın iyileşme sürecinde farklılıklar olduğundan, 24 saat ile 72 saat arasında bir iyileşme süreci vardır. Anne adaylarının ağır kaldırmaktan kaçınması, doktorun verdiği antibiyotikleri düzenli kullanması ve dikişlerin zorlanmaması için kabız olmaya özen gösterilmesi gerekir. Sezaryen doğum ameliyatı yapılırken göbek 7 kat kesilir. Dolayısıyla hem iç hem de dış dikişler atılarak dikişler kapatılır.
Doğumdan sonra bebeğinizi emzirmeye hemen başlayabilirsiniz. İlk emzirme deneyimleriniz başarısız olsa da kısa sürede süt üretimi artacak ve bebeğiniz emme refleksini geliştirerek beslenmeye başlayacaktır.
Anne adayları için önemli seçimlerden biri de doğum yapacakları hastaneyi seçmektir. Sezaryen doğum ameliyatı için kamu hastaneleri ve özel hastanelerde SGK kapsamında ameliyat yapılmaktadır. Anlaşmalı özel hastanelerle ameliyat masraflarının bir kısmını sigortanız karşılayabilir. Ancak sağlık güvenceniz yoksa, 2 bin TL’den başlayan ücretlerle karşılaşabilirsiniz.
Hastanenin bilinirliği, hekimin tanınırlığı gibi birçok sosyal etken fiyatı değiştirecektir. Sigortalı anneler devlet hastanelerinde sezaryen ve vajinal doğumu sigorta kapsamında yaptırabilir. Ancak operasyon için kararı doktor verir. İlk doğumu sezaryen olan anne adaylarının sonraki doğumu da sezaryen olacağından devlet hastanelerinden yararlanabilirler.
SGK anlaşmalı özel hastanelerde fiyata etki eden birçok durum vardır. Hastane odasının süslenmesi, ikramlar ve bebeğin ilk tetkikleri dahil edildiğinde operasyonun maliyeti on binlerce lirayı bulabilir. Küçük hastanelerde fiyatlar nispeten daha ucuzken, zincir hastanelerde fiyatlar on binlerle ifade edilir.
Anestezi ve diğer sağlık ekibinin ücreti de hesaba katıldığında son derece maliyetli olan operasyonları GSS kapsamında devlet hastanelerinde ücretsiz yaptırabilirsiniz. Ancak durumunuzun acil olması ve yardım yapılıp yapılmayacağını bilmemek sıkıntı yaratıyor.
Anne ve bebek açısından sezaryen operasyonunun birçok riski vardır. Doğal olarak gerçekleşen doğumda bebeğin görevi dünyaya gelmektir. Sezaryende bu durum kendi çabasıyla olmadığı çiyin ilk şoku yaşamaktadır.
Doğal doğumda anne adayının iyileşme süreci son derece hızlıyken sezaryen ameliyatında bu süreç uzun olur. Bu da anne adayının fizyolojik ve psikolojik olarak olumsuz hissetmesine neden olabilir. Kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan anne adayları bebeklerinin bakımında zorlanabilir.
Her ameliyatta olduğu gibi sezaryen doğumlarda da kanama, enfeksiyon, dikişlerin açılması gibi benzer riskler söz konusudur. Bebek açısından da anne açısından da sağlığı tehdit edecek bir durum yoksa ameliyat bir seçenek olmamalıdır.
Bilinenin aksine anneler doğumdan önce süt vermeye hazır olur. Hamileliğin 6. Aylarından itibaren süt bezleri çalışmaya başlar ve bebek için önemli olan şeffaf sıvı memeden çıkmaya başlar. Anne doğum sonrası bebeğini hemen emzirmeye başlamalı ve pes etmemelidir. Bazı anne adayları bebeğe yetersiz süt geleceği düşüncesiyle hazır mamaları tercih etmektedir. Ancak bu durum son derece gereksizdir. Çünkü her annenin sütü kendi bebeğine yeter. Sezaryen doğum ameliyatı sonrasında da anne bebeğini emzirmezse sütü gelmez.
Doğum sezaryen de olsa vajinal de olsa annelerin ortalama 40 gün süren bir kanamaları olur. Rahmin toparlanmasını sağlayan bu kanamalar, pıhtı şeklinde başlar ve zaman geçtikçe rengi açılarak biter. Son günlerde beyaza dönüşen renk tamamen bittiğinde hormonal denge düzene girer. Bazı anne adayları adet görmeye başlarken, bazılar 1 yıl boyunca görmeyebilir. Doğal adet düzeninin dengesinin devam ettiği bu süreçte, anne adaylarının süt verdiği sürece adet görmediği söylenir. Oysa bu durum yanlıştır. Bazı anne adayları emzirirken adet döngüsünün düzenli olarak devam ettiğini belirtmiştir.
Hekimin tavsiye ettiği durumlarda sezaryen doğum ameliyatı yaptırılmalı, anne adayları normal doğumda ısrarcı olmamalıdır.