Nasır Ameliyatı

Özellikle yaş ilerlediği zaman iyice sertleşen nasırlarda günümüz tıbbı nasır ameliyatı çözümünü ortaya koymuştur. En fazla bir saat kadar süren bu operasyon cerrahi bir müdahaledir fakat aynı zamanda radyo frekans yöntemi adıyla bilinen farklı bir tedavi biçimi de nasırların yok edilmesi için uygulanabilir.


Nasır, gerçekten de günlük yaşam kalitesini olumsuz olarak etkileyen bir durumdur. Hem estetik açıdan hem de yürüyüş ve ayakta durma sırasında yarattığı problemler açısından oldukça can sıkan bir durumdur.

Nasır Nedir, Neden Oluşur?

İnsan sağlığını etkilemeyen, sadece günlük bazı sıkıntılar yaratan nasırlar cilt dokusunun o bölgeye gelen basınç ve temas karşısında kendini kalınlaştırarak koruma altına almasıdır. Örneğin sıklıkla ayakkabıyla dolaşan bir kişinin ayak parmaklarında nasır oluşabilir, çünkü cilde temas fazladır. Veya işi gereği ayakta çok kalanların topukları nasırlaşmaya başlar.

Böylece o bölgede fazla kullanım sonucu oluşacak batmalara karşı cilt kendine bir koruma alanı yaratmış olur. Nasırlar oluştuktan sonra acı vermeye devam ederler. Aynı zamanda çoğu kişinin bildiği gibi çorap giymek zorlaşır, nasır dokusu sürekli çoraplara takılır. Görüntüleri de rahatsızlık verici boyutlara gelebilir.

Yaşam kalitesini etkilemeye başlayan nasırlar nasır ameliyatı adıyla bilinen ve lokal anestezi altında yapılan bir operasyonla alınmaktadır. Hasta bu operasyon sonrası sadece birkaç saat hastanede kalır, ertesi gün işine dönebilir. Nasırlar kişinin cilt ve kemik yapısına bağlı olarak yanlış ayakkabı seçimi, uzun süre ayakta kalma, sert zeminlerde çıplak ayakla dolaşma sonucunda cildin fazla aşınması gibi nedenlerle oluşurlar.

Eğer kişinin ayağı çıkık kemikli bir yapıda ise nasır oluşma ihtimali fazlalaşır. Bu durumda uygun ayakkabı seçimine dikkat etmek önem kazanır. Her gün aynı ayakkabıyı giymemek alınacak bir başka tedbirdir.

Nasırların Çeşitleri

Ellerde, topuklarda ve parmak aralarında görülen nasırlar cildin söz konusu bölgede kalınlaşmasıdır ve yapılarına göre genel anlamda yumuşak nasır, sert nasır ve tohum nasır olarak ele alınırlar. Sert nasırlar iyice kalınlaşmışlardır. En fazla görüldüğü yerler ayak parmaklarının üzeri ve ayak parmakları bölgesinin yan kısımlarıdır. (Ayakkabının ayağa en fazla basınç uyguladığı yerler.) Bu nasırlar ağrıya sebep olabilirler. Yumuşak nasırlar ise daha çok el parmaklarında görülürler.

Bulundukları yere bağlı olarak nispeten yumuşak yapıdadırlar, çünkü eller genelde sıcak ve nemlidir. Bu nasırların merkezi sert olanlarına göre daha yumuşaktır. En zorlu nasırlar ise tohum nasır denilen, ayak topuğunun çevresinde olanlardır. Çok sayıda nasırın bir araya gelmesiyle oluşmuşlardır. Ölü hücrelerin kümeleşmesidir. Nasır yarılması söz konusu olduğunda bu sert oluşum yürümeyi zorlaştırıp yanma hissi bile yaratabilir. Tohum nasırlar nasır ameliyatı olmak için adeta baş nedendir.

Nasır Belirtileri Nelerdir?

Deride görülmeye başlayan sert tabakalar nasırların bilinen belirtisidir. Başlangıç aşamasında kalınlaşan bölgeyi ponza taşı ile ovalamak veya nasır sökücü bitkisel ürünleri denemek iyi sonuç verebilir. Zaman geçtikçe bu peeling – sıyırma yöntemi de fayda etmez. Ayrıca derinin renk değiştirip daha sarı bir tona dönmesi ve bazen hissedilen ağrılar nasır oluşumu yaşandığının belirtileridir.

Nasır Ameliyatları Nasıl Yapılıyor?

İsteğe bağlı bir operasyon olan nasır ameliyatı sırasında sertleşmiş cilt tabakası nidus adı verilen kök kısmıyla birlikte çıkartılmaktadır. Bu çıkarma işlemi için gerekli kesi daha sonra derinin gerilmemesine dikkat edilerek dikilir. Lokal anestezi altında yapılan bu operasyonlar sonucu, özellikle nasır ayak tabanından alınmışsa, hasta uzun süre ayağı üzerine basamayacaktır.

Tam iyileşme süresi ise uzun ve ağrılı geçebilir. Bu yüzden günümüz tıbbı içinde radyo frekans yöntemi daha çok tercih edilmektedir. Fakat hangi operasyon biçiminin tercih edileceği sonuçta doktorun ve hastanın birlikte vereceği bir karardır ve bu kararda fiyatlar da şüphesiz etkili olacaktır. Devlet hastanelerinde veya özel sağlık kliniklerinde bu operasyonlar değişik fiyatlarla yapılır. SGK güvencesi nasır tedavilerinde ameliyat dahil masrafları karşılamaktadır.

Ameliyat Öncesi Yapılanlar

Ameliyat kararı alındığı zaman nasır bölgesinin durumu iyice incelenir. El bölgesi ile ayak bölgesi nasırların en fazla görüldüğü yerlerdir. Ayrıca hastanın varsa diğer cilt sorunları da ele alınacaktır. Bu problemler mantar, sedef, siğil ve alerji gibi derideki oluşum çeşitleri olabilir. Ayrıca cildin yapısı nasırın tekrarlama ihtimaline karşı değerlendirilir. Bilhassa kuru cilt tipinde olan kişilerde nasırın tekrarlaması mümkündür. Nasır ameliyatı öncesi hastanın anesteziye uygun olup olmadığı da incelenecektir. Klasik bir nasır deri altında huni biçiminde ilerler ve nidus adı verilen kök kısmı ile biter. Ameliyat öncesi yapılan tetkiklerde nidusun ne kadar derinde olduğu da kontrol edilir. Çünkü nidus alınmadığı zaman nasır yenileyecektir.

Ameliyat Sonrası Yapılması Gerekenler

Operasyon sonrası yaşanacak iyileşme süreci içinde enfeksiyon oluşmaması için bölgenin hijyenini sağlamak dikkat edilecek en önemli husustur. Yaranın olduğu yer temiz ve kuru tutulmalı, pansumanlar aksatılmamalıdır. Dikişlerin ne zaman alınacağına yaranın durumuna bağlı olarak doktor karar verir. Hasta ayrıca özellikle yara bölgesini zorlayıcı hareketlerden kaçınmalıdır. Ayaktan yapılan operasyonlarda koşmadan, elde yapılanlarda ise tutma hareketi ve darbelerden uzak kalınması gerekmektedir. Yara bölgesinde bir miktar ağrı ve şişlik görülebilir. Soğuk kompres bu gibi durumlarda uygulanabilir. Ayak tabanı üzerinde yapılan klasik nasır ameliyatlarında dikişlerin alınması ise iki haftayı bulur. Hastanın ve yaranın durumuna bağlı olarak doktorun iki haftayı bulan bir rapor vermesi mümkündür, çünkü bu operasyon sonrası dinlenme şarttır. Radyo frekans yönteminde bu riskler oluşmaz ve iyileşme süresi çok daha kısadır.

Nasır Yeniler mi?

Konuyla ilgili en çok merak edilen hususlardan biri nasırların tekrarlaması üzerinedir. Eğer nidus adı verilen kök kısmı ameliyatta tamamen alınamamışsa nasır yenileyebilir. Ayrıca hastanın cilt tipi bu tekrarlama da etkili olacak bir faktördür. Bu yüzden nasır ameliyatı sonrası hastanın çıplak ayakla dolaşmaması, dar ayakkabı giymemesi, banyodan sonra ponza taşı ile ölü derileri temizlemesi, yumuşatıcı kremlerden kullanması ve sık sık çorap değiştirmesi öğütlenenler arasındadır.

Hangi Doktorlar Nasır Ameliyatlarını Yapar?

Nasır şikayeti olan hastalar dermatoloji (cildiye) veya genel cerrahi bölümlerine başvururlar. Ameliyatı ise uzman genel cerrahlar yapar.

Lazerle Nasır Tedavisi Mümkün müdür?

Radyo frekans yönteminden farklı olarak lazerle nasır tedavileri de günümüzde yapılmaktadır. Bu iki yöntem birbirinden farklıdır. Lazerle tedavinin tam adı fonksiyonel karbondioksit (CO2) lazer uygulamasıdır. Bu yöntemde nasırın köküne kadar inilir. En fazla on dakika süren bu uygulama ortalama üç seans üzerinden, iki haftalık aralıklarla yapılır. Uygulamadan sonra bir hafta boyunca epitalizan içerikli krem kullanılmaktadır. İşlem fonksiyonel lazerle nasır tedavisi olarak da bilinmektedir.

Ameliyattan Sonra İz Kalır mı?

Klasik nasır ameliyatlarında hem kesi hem de dikiş olduğundan bir miktar iz kalması mümkündür. Radyofrekans tedavisi veya lazerle tedavi sonrasında böyle bir risk görülmez.

Nasır Ameliyatının Fiyatları Nasıldır?

Devlet hastanelerinde yapılan klasik yöntem nasır ameliyatı SGK kapsamındadır ve ücretsiz olarak gerçekleştirilmektedir. Özel hastanelerde veya kliniklerde yapılan diğer tedavi biçimlerinde ise önceden fiyat almak doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu kurumlarda fiyatları etkileyen değişik hususlar vardır. Özellikle ameliyatsız nasır tedavileri için özel klinikler devrededir, operasyon öncesi buradaki doktorlardan fiyat alınabilir.