Dizlerimizde, kaval ve uyluk kemiği arasında bulunan dokular iç ve dış menisküs olarak adlandırılan çeşitlerdedir ve yırtılmaları durumunda menisküs ameliyatı ile onarılırlar. Çoğunlukla damarsız olan ve eklem sıvısıyla beslenen bu dokulardan olan iç menisküs darbelere çok daha açık bir yapıdadır. Kaval ve uyluk kemiklerinin birbirine dokunmamasını ve hareket etmesini sağlayan bu dokular diz ekleminin sağlamlığını yaratıyorlar. Menisküs yırtılmaları ise en çok sporcularda görülmektedir ama ters bir hareket yapan herkeste, her yaşta olması da muhtemeldir.
Kilosu fazla olan bireylerde diz üzerine daha fazla yük bindiği için bu tür sorunların görülme olasılığı da fazladır. Dizlerin şişmesi, hareketlerde başlayan zorluk menisküs yırtılmalarının en yaygın belirtileridir. Yırtığın yapısına göre eklem açılmadan da dikilebilir veya bir kısmı alınıp yerine kadavralardan alınan doku nakilleri de yapılabilir ama hastanın kendi dokularının dikilmesi (erken teşhis bu süreçte çok önemlidir) her zaman için tercih edilir. Yapılan bu işlem kendi dalında uzmanlaşmış ortopedi ve travmatoloji doktorları tarafından menisküs ameliyatı olarak tıp bilimi içinde tanımlanıyor.
Dizlerde bulunan menisküs dokularının gördüğü tahribatı düzeltmek için yapılan cerrahi müdahale menisküs ameliyatlardır. Açık ve kapalı yöntemlerle yapılırlar fakat günümüz tıbbı içinde açık ameliyat yoluna pek gidilmiyor. Açık yara olmadığı için de hastanın iyileşme süreci çok daha kaliteli geçiyor. Diz artroskopisi olarak bilinen bu operasyonlarda duruma göre genel anestezi veya belden aşağı uyuşma (lokal anestezi) yöntemleri kullanılmaktadır. Eklemin iç kısmının görüntülenmesi için dizde yarım santimlik bir kesi açılır ve optik sistem buradan dizin içine girer.
Bu kamera ve mercek sistemidir. Daha sonra ikinci bir kesi daha açılır ve ameliyat devam eder. Görüntüleme cerrahların en büyük yardımcısıdır. Yırtığın durumu ameliyatın seyrini belli eder. Eğer yırtık menisküsün damarlı yani beslenen bölümündeyse dikilir, eklem sıvısının olduğu kısımdaysa doku traşlanır. İşlevini bütünüyle yitirmiş dokuların alınıp yerine yeni doku koymak da duruma göre mümkündür. Hepsi artroskopi tekniği sayesinde yapılabilmektedir. Ödem birikmesine karşı bölgeye dren yerleştirilir ama menisküs ameliyatı sonrası yapılan ilk pansumanda bu dren çıkartılacaktır. Operasyon kırk dakika kadar sürer. Aynı gün taburcu olunabilir ama iki gün kadar hastanede kalınması da gerekebilir. Bu zaman zarfında hastaya ağrı kesici verilecektir.
Hastanın yaşı genç ise ve oluşan hasar dokuların damarla beslenen bölümünde kısa bir yırtık şeklindeyse ameliyatsız tedavi biçimleri düşünülebilir. Aynı şekilde ileri yaştaki hastalarda kireçlenmeye bağlı oluşan diz eklemi hasralarında da ameliyatsız tedavi yöntemleri tercih edilmektedir. Dört saatte bir yarım saat şeklinde uygulanan buz tedavisi, elastik bandaj kullanılması, koltuk değnekleri ile dize yük bindirmeden hareket etmek, bacağın kalp hizasından yukarı tutularak yapılacak istirahatler (elevasyon), şişlik ve ağrılar için verilecek ilaçlar ameliyatsız tedavi yöntemleri içindedir. Menisküs ameliyatı hakkında nasıl bir tavrın alınacağı tamamen uzman hekimin kararına bağlıdır.
Uzman hekim ameliyat kararı verdiyse hastanın ayrıntılı tetkikleri yapılır ki bunlar tanıya yönelik artroskopi, dokuların durumunu gösteren MR, anestezi kontrolü, kan tahlili gibi işlemlerdir. Ameliyattan bir hafta önce hastadan alkol ve sigarayı bırakması istenir. Bu operasyondan önceki günlerde özel bir beslenme programına gerek yoktur. Sadece sekiz saat önce hasta yeme ve içmeyi bırakacaktır. Eğer hasta başka ilaç kullanıyorsa bunları mutlaka doktora bildirmelidir.
Diz eklem bağlarında oluşan yırtıkların dikilmesine yönelik yapılan bu ameliyatlarda çoğunlukla kapalı yöntem (laparoskopi) tercih ediliyor. Sonuçta iyileşme süreci hızlanıyor, hasta daha az ağrı hissediyor. Kapalı ameliyat yöntemlerinin en önemli avantajlarından biri de enfeksiyon oluşma riskinin azalmasıdır. Ama bölgede kan birikmesi ve şişlik gibi durumlar her zaman görülebilir. Menisküs ameliyatı sonrasında alçı kullanılmaz fakat kontrollü hareket sağlayan dizlik, bandaj veya koltuk değneği önerilebilir.
Koltuk değneği en fazla üç hafta süreyle kullanılacaktır. Eğer ameliyat lokal anestezi altında yapıldıysa belli bir süre belden aşağısının tutmaması normaldir. Bu yüzden hasta uyuşukluk geçene kadar sıvı tüketmez. Normal şartlarda geçen bir operasyon sonrası kişi on gün içinde normal hayatına dönebilir. Ameliyattan 24 saat sonra pansuman yapılır ve yaranın beslenip beslenmediğine bakılır.
Bol su içmek, protein ağırlıklı beslenmek, kilo almamaya çalışmak, doktor kontrollerini aksatmamak hastanın dikkat etmesini gerektiren hususlardır. İlerdeki günlerde oturur vaziyette ve dize su değdirmeden duş almak, bacağı yüksekte tutarak ve dizi koruyarak uyumak, belli bir süre araç kullanmamak da bu hususlar içindedir.
Ameliyat sonrası yapılacak egzersizler tabii ki iyi gelecektir ama bunları bir fizik tedavi uzmanıyla görüşmek de yarar vardır. Menisküs dokuları dizde hareketi kolaylaştıran ve kemiklerde sürtünmeyi önleyen bağlardır. Bu yüzden menisküs yırtılması en fazla sporcular da görülür ve ameliyattan sonra ne zaman normal hale gelinir sorusu gene en fazla sporcular için önem taşır. Hasar görme sonucunda dizde kilitlenme yaratan menisküs yırtılmaları için tam iyileşme zamanını doktorlar, her türlü önlem alınsa bile, yaklaşık altı ay olarak veriyorlar.
Aktif spor hayatına dönüş için bu kadar beklenir. Fakat bu süre zarfında yüzme sporu iyileşmeye faydalı bir aktivite olarak önerilmektedir. Menisküs ameliyatı olan kişilerin ameliyat sonrası karşılaşabileceği durumlar içinde kireçlenme de vardır. Bu yüzden uygun egzersiz programları önerilecektir. Kireçlenme aynı zamanda ameliyat öncesi gecikilen durumlarda da oluşabilir. İstirahat bu ameliyat sonrasında gereklidir, bu yüzden çalışan hastalara 20 güne kadar rapor verilebilir.
Operasyondan Sonra İz Kalıyor mu?
Konuyla ilgili en çok merak edilen noktalardan biri budur. Eğer ameliyat açık yöntemle yapıldıysa iz kalması muhtemeldir. Kapalı menisküs operasyonlarında böyle bir durum söz konusu değildir. Fakat ameliyat yöntemi hakkındaki karar hastaya değil doktora bağlıdır. Bu yüzden işinde uzmanlanmış cerrahlarla ve ortopedistlerle birlikte çalışmak her zaman tercih edilmelidir. Bu ameliyatlar için ayrıca en iyi hastane donanımı yeterli olan hastanedir. Bu ameliyatın masraflarının bir kısmı sağlık sigortası varsa SGK tarafından ödenmektedir. Ayrıca her menisküs yırtığı için cerrahi müdahale gerekmiyor.
Operasyondan sonra ne zaman yürünür?
Her zaman için sorulan sorulardan birisi de budur. Erken teşhis ve menisküs yırtığının durumuna göre başlayacak olan Menisküs ameliyatı süreci sonrası tam anlamıyla eski halinize dönebilmeniz için altı aylık bir süreden söz ediliyor. Bu süre içinde tabii ki hareket edilecek ama bu hareketler gün geçtikçe azalan bir kısıtlama altında yapılacaktır. Sporcular için bu durumun sıkıntı vereceği kesindir. Menisküs yırtılmalarının yapılan ters hareketler sonucu tekrarlayabilecek bir durum olduğunu da eklemeliyiz. Genelde futbolcularda görülen bi sakatlık çeşididir. Ortalama 6 ay içinde iyileşme sağlanır.
Hamilelik ve emzirme döneminde menisküs ameliyatı yapılır mı?
Menisküs yırtıklarına karşı yapılan ameliyatlar doktor kararına bağlı şekilde ertelenebilir. Gebelik dönemi bu erteleme için akla gelen en önemli nedendir. Gerçi mecbur kalındığında bu ameliyat hamile kadınlara yapılabilmektedir ama genel eğilim ertelemedir. Emzirme dönemi ise hamilelik dönemine göre daha az risklidir. Anne ameliyat günlerinde sütünü sağarak saklayabilir. Zaten lokal anestezi menisküs ameliyatı için mümkündür.
Bu Ameliyatı Kimler Olabilir?
Menisküs yırtılmaları her an, herkesin başına gelebilir ama kesin sonuç her zaman ameliyat değildir. Bu tamamen yırtığın durumuna göre doktor tarafından alınan bir karardır. Fakat şişiliğin geçmesi, ağrının azalması gibi olgulara bakıp oluşan hasarın kendi kendine düzeleceğini de düşünmeyiniz, zaten menisküs dokusunun iyileşme potansiyeli düşüktür. Yaşı ileri hastalarda görülen yırtılmaların tedavi süreci ise şüphesiz daha uzun zaman alacaktır.