Lökosit Düşüklüğü

Halk arasında akyuvar olarak bilinen lökositler (WBC) kan testlerinde hastalar tarafından en çok merak edilen bölüm olarak görünür. Vücudun savunucusu olan lökositlerde, farklı etkenlere bağlı olarak lökosit düşüklüğü de görülebilir.

Oluşumunu tamamladıktan sonra, kan dolaşımına katılırlar ve buradan da dokulara yerleşerek, hücrelerdeki görevlerini yerine getirirler. Yeni doğan bir bebekten, bir çocuğa hatta yetişkine göre herkesin lökosit değeri farklılık gösterebilir. En ortalama değerler ise yüzde 1,7-9,3 arası değişiklik gösteren kan değerleridir. Burada verilen durumlar karşısında da lökosit değerleri normalin altında seyir aldığı zaman lökosit düşüklüğü olarak adlandırılır. Bunlar; miliyer tüberküloz, belli başlı virüs içeren hastalıklar (gribal enfeksiyonlar), tifo ve paratifo,  riketsiya hastalıkları, alösemik lösemi, brucella hastalığı, aplastik anemi gibi rahatsızlıklar sonucu lökosit değerlerinde belli oranlarda düşüklük yaşanabilir. Vücudun bakteriler ile ve türlü parazitler ile savaşmasını sağlayan lökosit değerleri elbette ki önemlidir. Çok ciddi olumsuz durumlar yaşanmaz ancak yine de oranların gereken değerlerde olması gereklidir. Vücut savunmasını en yüksek seviyede tutabilmek adına, kan yapıcı besinler bolca alınmalıdır. Sağlığa çok dikkat edilmeli ve düzenli bir şekilde kan değerlerine baktırılmalıdır.

Gerekli muayeneler yapıldığı takdirde korkulacak bir durum olmaz. Lökosit düşüklüğü için endişe etmeye gerek yoktur. Lökosit yüksekliği de, düşüklük gibi görülebilecek bir durumdur. Bu durumda da yine doktor muayenesine gidilmeli ve endişe edilmemelidir.