Kanamadan dolayı eskiden çok riskli olan karaciğer ameliyatı günümüzün tıp teknolojisi sayesinde nispeten bu riskini azaltmıştır. Tümör alma, kist, siroz ve Hepatit B ile C de ameliyat nedenleri içindedir. Çeşitli hastalıklar karaciğeri etkileyip fonksiyon bozukluğu yaratabilir. Operasyon bunu düzeltmek için de gerçekleştirilir. Ve karaciğer nakli de iki ile 12 saat arası değişen karaciğer ameliyatlarının nedenleri içindedir. Her durumda genel anestezi altında, vücutta kesi açılarak yapılan ve iyileşmesi uzun süren operasyonlardır. Bu zor ameliyatın merkezinde olan karaciğeri yakından tanımak ameliyatın önemini anlatmak açısından da yararlı olacaktır.
Vücudumuzun sağ tarafında, diyaframın altında, büyüklüğü kişiden kişiye değişen, üçgen şekli olan, kahverengi renkli organ karaciğerdir. Bütün omurgalı canlılarda ve bazı hayvanlarda vardır. Bir buçuk ile 1,7 kilo arasında değişen ağırlığı ile karaciğer vücudumuzun en ağır organıdır. Adı herkes tarafından bilinir ama ne iş yapar sorusuna kolay kolay yanıt verilmez. Bu konuda en başta denebilir ki karaciğer vücudumuzun organik kimya laboratuarıdır ve bir sürü sentezi ve ayrıştırmayı yapar. Vücut için gerekli proteinin üretimi, depolanması, vitamin ihtiyacının karşılanması, en önemli ve en bilinen özelliği olarak şeker depolama, kan üretimini destekleme, toksinlerin vücuttan atılması ve hormon faaliyetine yardımcı olma bu kimyasal tepkimeler ve görevler arasındadır. Karaciğer belki de bu yüzden çok sayıda hastalıkla karşı karşıyadır. Siroz, sarılık olan bilinen hepatitin türleri, tümörler, kistler ve alkole bağlı diğer hastalıklar listeye dahildir.
Fazla antibiyotik ve antidepresan kullanımı onda karaciğer yorgunluğu yapar. İçeriği tam bilinmeyen bitkisel ilaçlar onda yetersizlik sonucunu doğurabilir. Kalp rahatsızlıklarında kirli kan onda birikebilir, safra kesesi taşları kanalları tıkarsa çalışması etkilenebilir. Obezite kesinlikle karaciğer yağlanmasına neden olacaktır. Genetik karaciğer hastalıkları da vardır. Görüldüğü gibi karaciğer çok fonksiyonlu ama bir o kadar da hastalıklara açık bir organdır. Karaciğer ameliyatı bu hastalıklarının bazısının çaresidir ve çoğunlukla parça alma veya nakil amacını taşır. Parça alınması işleminden anlaşıldığı üzere karaciğer aynı zamanda kendini yenileyen organ olarak da farklılık gösterme, önem kazanmaktadır.
Bu bol işlevsellik karşısında karaciğer hastalıklarının belirtileri nelerdir sorusuna verilen yanıt da uzundur. Örneğin;
Karaciğer ameliyatı kavramı da hastalık durumlarına göre çeşitlenmektedir. Bunları da;
Açık veya kapalı (laporoskopi) yöntem ile yapılan bu ameliyatlarda kapalı yöntemde bile karın kısmından 1,5 santime kadar çıkabilen bir kesiye ihtiyaç duyulur. Tümör veya kistler içinse açık ameliyat uygulanır. Ve tabii nakil için de uygulanacak yöntem açık ameliyattır. İlerleyen siroz ve sarılık türü hastalıklar için de nakil gerektiğinden açık ameliyat söz konusudur. Karaciğer hastalıkları ancak ilerlemiş durumdayken teşhis edildiğinden organın hasar gördüğü kesindir. Tedavi edilmezse sonuç kötüdür.
Gerek ameliyat ve gerekse karaciğer hastalıkları tıbbın iç hastalıklar (dahiliye) kısmını ilgilendirir. Eğer bir operasyon düşünülüyorsa hastanede bilgisayarlı tomografi, ultrason, laporoskopi teknolojisi var demektir. Ayrıca operasyon sonrası ilk 12 saat çok önemlidir, yoğun bakım ister. (Açık ameliyatlar için bu süre iki güne, organ naklinde bir haftaya kadar çıkabilir.) Bütün bu endişe verici cümlelere karşın karaciğer ameliyatı başarı oranı yüzde doksanlara kadar çıkmıştır. Fakat ameliyat fiyatları hakkında kesin bir rakam şartlara bağlı olduğundan verilememektedir. Hastanın sağlık güvencesi varsa operasyon her yönüyle SGK güvencesi altındadır.
Hangi nedenle yapılırsa yapılsın bu çeşit operasyonlar önemlidir ve öncesinden gerekli tüm testler yapılır. Kan sayımı testi, idrar testi, damar yapısının ve safra kanallarının durumuna yönelik ultrason çekimi, dokuların durumunu gösteren MR çekimi, biyopsi, patolojik inceleme, solunum testi ve anestezi incelemesine ek olarak HIV; biyokimya, PTZ, APTT gibi ek testler de operasyon öncesi yapılmaktadır. Hastanın hikayesi dikkatlice incelenir, kullanılan ilaçlar doktora mutlaka anlatılır, sigara ve alkol kullanılıyorsa zaten en az bir hafta öncesinden bırakılmıştır. Ameliyat yöntemi doktorlar tarafından saptanır ve hasta bilgilendirilir. Ameliyathane tam teşekkül olarak hazırlanır. Tek bir cerrah ağırlıklı çalışsa bile bu ameliyat için yaklaşık 15 kişilik bir ekip uğraşır. Sekiz saat önceden hastanın yeme içmesi kesilir, hasta bir gün önceden hastaneye yatar ve son kan ve idrar tahlili yapılır. Ameliyat için kan yedeklemesi şarttır.
Yoğun bakımın gündeme geleceği karaciğer ameliyatı sonrası hasta zorlanacaktır. Yapılan yumuşak doku ameliyatıdır. Mutlaka ağrı çekecek olan hasta operasyondan sekiz saat sonra ayağa kaldırılmaya ve 15 dakika kadar yardımla yürütülmeye çalışılır. Hastanın hareket kabiliyeti sinirlere zarar verilip verilmediğini anlamak için ipucudur. Hastaya zaten dren takılmıştır ve kirli kanın burada toplanması, iç organlara yayılmaması amaçlanmıştır. Vücutta kanın toplandığı yer karaciğerdir ve kanama olması normaldir, kaçak testleri bu ameliyat sonrası kanamaları tespit etmek için yapılır. Beslenme iyileşmeyi hızlandıracaktır. Lifli gıdalar, vitamin ve demir yönünden zengin besinler, bol sıvı tüketimi diyet listesindedir. Hazımsızlık bir süre çekilecektir. Hastanın hastanedeki gözetim süresi yapılan ameliyata göre bir ayı bile bulabilir, ailenin hazırlıklı olması istenir.
Ameliyat sonrası enfeksiyon riski her zaman mümkündür. Ödemler ise kendiliğinden geçecektir. Kanama da her zaman görülebilecek tehlikeler içindedir. Kanamaya karşı ameliyat sırasında bile dikiş atılabilir. Baş dönmesi, mide bulantısı, baş ağrısı, hafif ateşlenme, vücudun her yerinde görülebilecek ağrılar ve nakledilen karaciğerin uyum göstermemesi ihtimaller içindedir. Fakat kadavradan değil de canlılardan alınan karaciğerlerde bu risk azdır. Karaciğer ameliyatı sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar hastaya doktor tarafından ayrıntılı anlatılır ve süreç dikkatle takip edilir.
Siroz, sarılık ve tümörler en yaygın karaciğer hastalıkları olarak toplumda sık sık görülür. Sarılık A, B, C hepatitleri olarak çeşitlenen, virüslerin neden olduğu ve insandan insana bulaşabilen bir hastalıktır. Bu virüsler karaciğerin görevleri arasında olan toksik atımını engellerler ve sonuçta karaciğer harabiyete uğrar. Sonuç karaciğer yetersizliğidir. Siroz ise karaciğer hücrelerinin zehirlenmesi ve ölümüdür.
Bu durumda kalan hücreler kendilerini korumak için boşalan hücrelerin yerini bağ dokusu hücreleri ile doldurmaya başlayacaktır. Bu siroz hücreleri karaciğeri bir tümör gibi sarar ve organın besinini tüketir. Karaciğer tümörleri ise adenom yani iyi huylu olabildikleri gibi karsinom veya anjiyosarkom türü kötü huylu olabilirler. Ayrıca birçok kanser türünün mettastazı karaciğeri de sarabilir. Bu yüzden bir sağlık metni olan bu yazıda karaciğer rahatsızlıklarının belirtilerini yenilemek ve bu hastalıkların geç teşhis edildiğini bir kez daha hatırlatmak yararlı olacaktır. Eğer kişide sürekli kaşıntı, gözlerde ve idrar renginde sarılık, karın şişmesi, el ve ayaklarda sıcaklık artışı, ciltte lekelenmeler ve örümcek ağına benzer kızartılar, karnın üst kısmının ağrıması, erkeklerde meme büyümesi, geçmeyen halsizlikler gibi belirtiler varsa dahiliye doktoruna görünmesi ve gerektiğinde karaciğer ameliyatı olması sağlığı açısından zorunlu olacaktır.
Karaciğer ameliyatı konusunda sık sık ele alınan organ nakilleri içinde karaciğer naklinden de söz edilir. Tıbbın adeta yeniden hayat veren operasyonları olan organ nakilleri içinde karaciğer nakli ya beyin ölümü gerçekleşen kadavralardan ya da canlıdan alınan karaciğer parçaları ile yapılır. Canlıdan kasıt donörün 18 yaşından büyük olması, dördüncü akrabalık derecesine kadar olan hasta ile kan bağının olması ve kan grubunun eşleşmesidir. Bu çeşit bir nakilde donör on gün hastanede kalır ve en az üç haftalık bir nekahat süresi geçirir. Bütün organ nakilleri ülkemizde T.C. Sağlık Bakanlığı ilgili mevzuat hükümlerine göre yapılmaktadır. Eşleşmesi zorunlu olan kan ve doku analizi, bekleme süresi, organ naklinin aciliyeti bu konunun ana başlıkları içindedir.
Yazının başında organik kimya laboratuarına benzetilen karaciğer hayati organlardan biridir. 500’den fazka kimyasal işlem burada gerçekleşir. Örneğin kan pek çok açıdan burada temizlenir ve karaciğer kanda pıhtılaşma sağlamanın anahtarıdır. Safra burada salgılanır ki bu safralar sindirimin olmazsa olmazıdır. Gene toplumda yaygın olarak görülen şeker hastalığı karaciğerin fazla şekeri nişasta olarak depolayamaması sonucu oluşur. Vücutta protein ve yağ taşımakla görevli lipoproteinlerin üretimi karaciğerde gerçekleşir. Metabolizmanın çalışması sonucu oluşan zehirli amonyak gene karaciğerde üre haline dönüşür ve idrarla atılır. Bu organik kimya laboratuarını korumanın yolu ise neredeyse bütün hastalıklarda olduğu gibi sağlıklı ve doğal beslenmeden, yürüyüş veya egzersiz yapmaya dayalı hareketli yaşam tarzından, sigara ve alkol tüketmemekten, kilo almamaktan geçiyor.
Vücudun kan akımının yüzde 13’ü karaciğerdedir. Ve bu harika organ örneğin tümör yüzünden yarıdan fazlası alınsa bile, eğer kalan kısım sağlıklıysa, kendisini tamamlamakta ve hayatı devam ettirmektedir.
Ameliyat sonrası bakım nasıl olmalıdır?
Ameliyat sonrası bakım uzun bir süreçtir, hasta zorlanabilir. Örneğin uzun bir süre vücut temizliği için sadece ıslak bezle silinmesi gerekecektir veya özellikle ilk haftada hareket kabiliyeti açısından zorlanacaktır. Ve karaciğer ameliyatı sonrası bakımda beslenme de önemli bir konudur. En az üç ay süreyle şekerden uzak kalmak ve yeşil yapraklı sebzelerin yenmesi tavsiye edilenler içindedir.
Ameliyat zor mudur?
Karaciğerin vücuttaki yeri tam olarak sağ göğüs kafesinin alt bölümüdür. Kaburgalar tarafından korunur. Açık karaciğer ameliyatı ya kaburgaların altından girerek ya da kaburgaların arasından yapılarak gerçekleştirilir. Fakat günümüz tıp teknolojisinde artık kapalı ameliyat yönteminin kullanılmadığı operasyon biçimi pek yok. Laporoskopik karaciğer ameliyatları da vücutta karaciğerin üstünden açılan üç beş delik sayesinde yapılmaktadır.
Karaciğer yağlanması ameliyatı yapılır mı?
Karaciğer yağlanması da günlük hayatta sıklıkla duyulan bir hastalıktır. Karaciğer hücrelerinde normalin üzerinde yağ birikmesi anlamına gelir. Karnın üst tarafında duyulmaya başlanan basınç ve doluluk hissi ile sürekli duyulan halsizlik ve ciltte pullanma en büyük belirtileridir. Ve tabii alınan fazla kiloların ve yüksek kolesterolün bu hastalık ile direk ilişkisi vardır. Hastalık evrelidir fakat daha ilk seviyede olan hastalar bile sigara ve alkolden uzak durmalıdır. Az duyulan Wilson hastalığı ise karaciğer hücrelerinde fazla bakır birikmesidir.
Karaciğer ameliyatı sonrası iyileşme süreci ne kadardır?
Ameliyat sonrası dikişler en geç 15 günlük sürede alınır. Ameliyat edilen bölgeye sıcak soğuk temasın olmaması, zorlamamak, hijyen kurallarına uymak mutlaka istenecektir. Bir aylık sürede hasta antibiyotik kullanacaktır. Ayrıca doktor ağrı kesici verecektir. Verilen bütün ilaçlar aksatılmadan kullanılmalıdır. Hasta en az iki ay seyahata çıkamaz, solaryum gibi faaliyetlere katılamaz, sigara ve alkol içemez. En az 15 gün duş alamaz.