Hiperbarik Tıp Kategorisi

Kapalı bir basınç odası içinde saf oksijen solunması hiperbarik oksijen tedavisi adını alır ve hiperbarik tıp alanının esas tedavi yöntemidir. Konu akla hemen derin deniz dalışlarını ve dalgıçları getirmektedir. Fakat bu tedavi  yöntemi aynı zamanda kemik enfeksiyonları, damar tıkanıklıkları, diyabet, yanık tedavileri ve kanser hastalarında ışın tedavisi sonucu ortaya çıkabilecek yaraların iyileştirilmesi amacıyla da kullanılır. Ani oluşan işitme kayıpları veya  göz damarlarının tıkanmsıyla oluşan görme kayıpları için de bu tedavi uygulanabilir. Ama en bilinen durum vurgun yeme hasarları için yapılan uygulamalardır. (Dalış sırasında oluşan basınç değişiklikleri ve kanda çoğalan azot miktarı.) Genelde basınç odalarında normal hava basıncının iki buçuk katı saf oksijen kullanılır ama miktar tabii ki hastanın özelliklerine, süreye ve seans sayısına bağlı olarak ayarlanır. Böylece hastanın kanında bulunan çözünmüş oksijen miktarı artar ve vücudun her yerine ulaşır. Bakterilerle mücadele, ödemin azalması, yaraların iyileşmesi ve vücudun savunmasını sağlayacak görev hücrelerinin çoğalması da bu tedavi ile mümkündür. Sualtı hekimliği ve hiperbarik tıp değişik bir branş olarak insan sağlığının hizmetine girmiştir. Aynı konuda ozon tedavisinden de söz edilebilir ama HBOT özellikle doku ve hücrelere çok daha yüksek seviyede oksijen ulaştırmaktadır. Ayrıca ozon tedavisi kan üzerinden yapılır ama hiperbarik oksijen direk solunum ile alındığından çok daha etkilidir. Dokulardaki gaz kabarcıkları (dalgıçlardaki azot) böylece çok daha hızlı küçültülmektedir. 

Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanlığı

Ülkemizde İstanbul Tıp Fakültesi ve Gata’nın öncü olduğu hiperbarik tıp uzmanlığı özelleşmiş bir tıp branşıdır. Hekimlikte ana bilim dalı olarak ele alınmıştır. 1984 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji ana bilim dalı kadrosu içinden yetişen uzmanlar mesleğin temelini oluşturmuştur. 1989 yılında da ilk donanımlı bölüm aynı kurum bünyesinde yer almıştır. Genel tıp eğitiminden sonra yapılacak uzmanlık eğitimi ile hekimleri yetişir. Bu eğitimin gelişmesi ve bölümün ayrılmasında askeri amaçların da etkisi vardır. Nitekim Gölcük Donanma Komutanlığı’na bağlı askeri dalgıçlar ilgili ünitenin ilk hastaları içindedir. Bugün de sualtı hekimliği branşının uzmanları tarafından yapılan tedaviler sivil ve askeri dalgıçların vurgun olaylarında ilk akla gelen çözümdür. Balıkadam muayeneleri, dalabilirlik kriterleri, dalışa bağlı oluşan hastalıklar ve sualtı fizyolojisi uzmanların çalışma alanları içindedir. 

Su Altı Hekimliği Hangi Hastalıklara Bakar?

  • Dekompresyon hastalığı olarak bilinen vurgun olayları,
  • Yumuşak dokunun derialtı enfeksiyonları,
  • Şeker hastalarında yara iyileşmesinin geciktiği durumlar,
  • Hava ve gaz basıncının değişmesi sonucu oluşabilecek emboliler,
  • Karbonmonoksit zehirlenmeleri,
  • Beyin absesi,
  • Termal yanıklar,
  • Osteonekroz, (kemikleri besleyen damarların hasarı sonucu oluşan kemik ve kemik iliği nekrozları, kemik yıkımı)
  • Ani işitme kayıpları, 
  • Crush yaralanmaları, ( dokuların tamamen ezilmesi sonucu oluşan kalp, solunum ve böbrek yetmezlikleri)
  • Gazlı kangren gibi hastalıkların tedavisinde sualtı hekimliği branşının yarattığı çözümler devreye girer.
Bu tedavi bazı antibiyotiklerin etkinliğini artırma, yara bölgelerinde yeni damar oluşumunu destekleme, yara bölgesinde bağ dokusunu uyarma amaçlı da kullanılmaktadır.

Sualtı Hekimliği Bölümü Olan Hastaneler

  • İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi,
  • İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 
  • İzmir Katip Çelebi Ünv. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
  • Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
  • Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi,
  • Denizli Özel Sağlık Hastanesi gibi kurumlar ilgili branşta hizmet vermektedir. 

Burada içerik bulunamadı.