Güçsüzlük ve Kafada Basınç Hissi

Başlıkta belirtilen tüm bu şikâyetlere sahip bir hastanın, mutlak surette bir nöroloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Zira bu belirtilerin büyük bir çoğunluğu ölümcül sonuçlara neden olabilecek olan beyin tümörü oluşumunun habercisi olabilmektedir.

Beyin tümörleri, oluşum noktaları açısından genellikle beynin boşluk kısımlarında meydana gelmektedirler, Bu durum ise en başta kafatası içerisinde basınç yükselmelerine neden olmaktadır. Kafada basınç ve güçsüzlük hissi yaşanmasının, basınç kısmı bununla alakalıdır. Bunun yanında beyin üzerinde gelişim noktasına bağlı olarak, yapısal ve işlevsel bozuklukların da meydana geldiği durumlar söz konusudur.

Görmede bozulma, sürekli bulantı ve kusma durumu, sara krizlerinin ortaya çıkması ve bazı durumlarda felç sonuçları beyin tümörlerinin bilinen etkileri arasındadır.

Ancak yukarıda da bahsedilen işlev bozuklukları sadece bununla kalmamakta ve özellikle sinir sistemi üzerine yerleşen ya da bu bölgelerde sıçrama yapan tümörler, kol ve bacaklarda güçsüzlük hissinin oluşmasına neden olmaktadır.

Kafada basınç ve güçsüzlük hissi bütün beyin tümörleri için görülen bir durum değildir. Tümörün bulunduğu nokta, yapısı ve büyüklüğü tüm bu faktörleri etkileyebilmektedir.

Kafa, basınç ve güçsüzlük sözleri yan yana geldiğinde tıp biliminde çok önemli hastalıkların belirtileri olabilir ve kafada basınç hissi bu belirtilerin en önemlisidir.

Akla ilk olarak beyin tümörleri gibi ağır rahatsızlıkları getirmekte ve insanı endişelendirmektedir. Sürekli bu durumlardan şikayet edildiğinde uzman bir doktora gidilmesi iyi olacaktır.


Güçsüzlük ve Yorgunluğun Farkı

Kişinin hem fiziksel hem de psikolojik anlamda yeterli enerjiye sahip olmaması yorgunluktur ve bitmeyen yorgunluk hissi kronik yorgunluk olarak günümüz toplumunda çok yaşanılan bir durumdur.

Gece normal saatte yatılmasına rağmen kişi sabah kalktıktan sonra öğle saatlerine doğru tüm enerjisinin tükendiğini hissedebilir. Bu durum fiziksel, ruhsal ve kronik yorgunluk olarak üç başlık altında incelenmektedir.

Altı ayı geçen bir süredir kendinizi böyle hissediyorsanız kronik yorgunluk yaşıyor olabilirsiniz.

Nedenleri yaşa bağlı olarak ele alınır. Gençlerde iş stresi, kansızlık ve anksiyete kafada basınç hissi yaratan ana nedenlerdir.

Yaşı ileri olanlarda yorgunluklar kalp ve karaciğer sorunları, böbrek üstü bezi sorunları, düşük tansiyon ve diyabet gibi hastalıklardan meydana gelebilmektedir. Ayrıca vitamin ve mineral eksikliğiyle depresyon her iki grup için geçerli bir sebeptir.

Fakat yorgunluktan farklı olan güçsüzlük kas güçsüzlüğü şeklinde yaşanıyorsa akla sinirler ve kaslarla ilgili bir takım hastalıklar gelmektedir.

Duruma eşlik eden kas ağrıları başka bir önemli belirtidir. Kas ağrıları çoğunlukla iyi tarif edilemez, yeri belli olmaz, yüzeyseldir ve şiddeti azdır.

Kemik ağrıları ise geceleri artar ve ilave olarak insan uyuşma ve karıncalanma hissedebilir. Bütün bunlar alışılagelmiş yorgunluk şikayetlerinden farklı olarak nörolojik belirtilerdir.

Süregelen kafada basınç hissi yaşanan şikayetlere ekleniyorsa ilk aşamada dahiliye, daha kapsamlı sağlık kuruluşlarında ise nöroloji kliniklerine başvurulması gerekebilir.

Kafada Basınç Hissine Neden Olan Kas Hastalıkları

Kas hastalıkları (miyopati) çoğu zaman güçsüzlükle kendini belli eder. Fiziksel muayene, kan tahlili ve EMG gibi yöntemlerle teşhis aşamasına geçilir. Kas hastalıkları fiziksel gücümüzü sağlayan organlarla ilgili rahatsızlıklardır.

Bu organlar omurilik, buradan çıkan sinirler ve sinirlerin beslediği kaslardır. Rahatsızlıklar ya omurilik gibi başlangıç noktasında veya sinirlerin kasla karşılaşma noktalarındadır.

Ama hepsi kendini güçsüzlük, özellikle yürümede başlayan güçsüzlük şeklinde kendini belli eder. Bazen göz hareketlerindeki aksaklıklar ve göz kapağının düşmesi de görülebilir. Bütün kas hastalıkları belirtileri dikkatle takip edilmesi gereken durumlardır.

Kas güçsüzlüğü çoğunlukla psikolojik anlamda da insanı etkiler ve kafada basınç hissi yaratıp baş ağrılarına neden olabilir. Fakat bu anlamda ağrı bir yan etkidir, neden değildir.

Kafada Basınç Hissinin Nedenleri

Denilebilir ki baş ağrısı kadar yaygın yaşanan, insana kafasında baskı hissi veren ve bir sürü hastalığın belirtisi olan başka bir ağrı türü daha yoktur.

Herkes bir şekilde bağ ağrısını yaşamıştır. Gerilim tipi baş ağrıları stres, kaygı, depresyon, kas gerginliği ve kötü duruşlar sonucu başlar. (Uzun süreli araba kullananlarda hep baş ağrısı oluşur.)

Nörolojik bir sağlık sorunu olan migren, mevsimsel alerjiler ve üst solunum yolu enfeksiyonları sonucu oluşan sinüzit, beyin anevrizması, beyin zarı iltihabı demek olan ama nadir görülen menenjit, aşırı yorgunluk, mide bulantıları ve kusma, sert boyun sendromu ve sara gibi hastalıklara bağlı geçirilen nöbetler kafada basınç hissi yaratan ve bu hissi yoğunlaştıran nedenlerdir. Bu his ayrıca yaygın biçimde kulak problemleri yüzünden de duyulabilir.

Kulak çınlaması, kulaklarda uğultu, çene ve şakaklarda başlayan ağrılar, işitme kayıpları, bir takım görüş problemlerinin başlaması ve kulaklarda akıntı olması bu sorunların yaygın yaşanan belirtileridir. Fakat bahsedilen olasılıkların en önemli patolojik sebepleri şüphesiz beyin tümörleri, tümörün kafatası basıncını artırması ve beyin anevrizmasıdır.

Beyin Anevrizması

Atardamarlarda ve aortta oluşan baloncuklar ve çıkıntılar anevrizmadır. Beyin anevrizması ise beyindeki kan damarlarının duvarlarındaki incelme sonucu oluşan baloncuklardır.

Beyin tomografisi ile teşhis edilirler. Sonuçta oluşan beyin kanamasıdır.

Gözlerin üstünde başlayan ani ama çok şiddetli baş ağrısı, çift görme, göz bebeğinin genişlemesi ve ani göz kapağı düşüklüğüyle beyin kanaması kendini belli eder.

Yüzün bir tarafına felç inmesi ihtimaller içindedir. Anevrizma oluşumlarının nedeni belli değildir, yüksek tansiyonun ve genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir.

Net olarak bilinen beyin anevrizması sonucu oluşan beyin kanamasının kafada basınç hissi yarattığı ve ölümcül olduğudur.

Anevrizma teşhisi konmuş hastaların kendilerine normalden çok daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir. Aşırı stresten ve zorlayıcı hareketlerden kesinlikle uzak durulmalıdır.

Beyin Tümörleri

Kafatası içindeki basıncı artıran diğer bir durum beyin tümörüdür. İlgili sağlık kurumları tarafından yapılan araştırmalarda beyin tümörünün belirtileri baş ağrıları, mide bulantıları, kusma, hem bulantı hem kusma, yorgunluk, baş dönmesi ve denge kaybı, bulanık görmeye başlama, ani davranış değişiklikleri, nöbet geçirme ve ileri safhalarda komaya girme olarak açıklanmıştır.

Görüldüğü gibi beyin tümörü belirtilerinin hepsi kafada basınç hissi yaratan nedenlerle aynıdır. Fakat bu hissi hemen tümör ile ilişkilendirmek de gereksizdir. Nöroloji uzmanı olan bir hekim durumu açığa çıkartacaktır.

Kafada Basınç Hissi Yaşayanların Sorduğu Sorular

Kafada Basınç Hissinin İlaçla Tedavisi Nasıldır?

Bir çok ilaç grubu bu tedavi için kullanılmaktadır. En yaygın olanı reçetesiz satılan ağrı kesicilerdir. Ayrıca doktor kontrolleri altında verilen antibiyotikler, bakteriyel nedenli vakalarda kullanılan kortikosteroidler, virüslere karşı kullanılan antiviral ilaçlar, kemoterapi uygulamalarında yer alan anti kanser ilaçlar, orta ve şiddetli migren ağrılarında verilen triptanlar kafada basınç hissi tedavisinde kullanılan ilaçlar içindedir.

Kafada Basınç Hissinin Cerrahi Tedavisi Nasıldır?

Beyin tümörleri veya anevrizmalar kafatasında basınç hissini artıran nedenler olarak cerrahi müdahale gerektirirler. Bu müdahaleler tümörlerde kitleyi çıkarmak ve sonrasında bu ameliyatı radyoterapi veya kemoterapi ile daha etkili hale getirmek amacında olan beyin tümörü ameliyatı ile beyin anevrizması ameliyatıdır. Beyin anevrizması ameliyatı beyin damarlarındaki yırtılma riskine karşı yapılır ve zayıf düşen damarlarda kan akışını durdurmaya yöneliktir. Mikrovasküler cerrahi klipsleme, embolizasyon (küçük metal bobinlerin kullanılması) ve kan akışı yönlendirme cihazları (küçük, esnek ağ tüpleri) bu operasyonlarda kullanılan ekipmandır.

Migrene Karşı Psikolojik Tedaviler Var mı?

Gerginlikten kaynaklanan migren tipi baş ağrılarının giderilmesine yönelik bilişsel davranışçı terapi – CBT hastalar üzerinde uygulanabilir. Gevşeme teknikleri gibi fiziksel yöntemler de kafada basınç hissi azaltılmasına yönelik, migrene karşı fizik terapi uygulamaları arasındadır.

Baş Ağrılarında Ne Zaman Doktora Gidilir?

Ani baş ağrıları, birkaç saat süren baş ağrıları, hep aynı yerde olan baş ağrıları, duruş değiştirirken olan baş ağrıları gibi çeşitleri olan bu ağrı türü ayda 14 veya daha fazla sayıda yaşanıyorsa tıbbi yardım alınmasının zamanı gelmiştir.

Baş Ağrısı ile Birlikte Yaşanan Semptomlar Hangileridir?

Baş ağrılarına bazen kafatası basıncının çoğaldığını gösteren başka semptomlar da eklenebilir. Bu semptomlar yürüme zorluğu, boyunda sertlik, konuşma bozukluğu, gece terlemeleri, yükselen ateş, göz veya kulak ağrısı, mide bulantısı ve kusma, vücudun bir tarafında başlayan güç kaybı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Görüldüğü gibi güçsüzlük ve kafada basınç hissi beyin merkezli olan ve birbiriyle bağlantısı olan durumlardır.