Göz, vücudumuzun dışarıda olan ve havayla temas eden tek iç organıdır.
Aynı zamanda biz Türklerin atasözlerimizden, deyimlerimizden, şarkılarımızdan, türkülerimizden dolayı çok iyi bildiğimiz üzere (göze gelmek, gözünden bile sakınmak, gözü gibi bakmak, vb..) en narin, en çok değer verdiğimiz organımızdır herhalde. Göz rengini limonla açmaya çalışmak son derece tehlikeli bir davranış olmasıyla birlikte aynı zamanda kalıcı körlüğe neden olabilecek kadar sağlığa zararlıdır.
Evet, göz rengini limonla açma ilk birkaç denemede takriben 5 – 6 günlük bir göz rengi açılması ve gözlerde bir parlaklığa sebep olabilir ancak bu kısa ve yanıltıcı güzel görüntü sizi uzun vadede önüne geçilmez sorunlar ve sağlık problemleriyle baş başa bırakacaktır.
Gözün en üst tabakasındaki kornea adını verdiğimiz ince ve saydam tabaka zaten çok hassas ve çabuk yıpranabilir bir yapıdayken birde sizin göz rengini limonla açma çalışmalarınız yüzünden limondaki yakıcı sitrik asit sayesinde gözdeki kornea hücreleri zarar görür ya da tamamen ölebilir. Bu aşınma ve yıpranma ilk başlarda size göz rengini açıyor gibi görünse de aslında işin gerçeği gözünüzün o esnada korneasındaki yıpranmadan dolayı verdiği tepkidir.
Fakat bütün bu korkutucu açıklamalarımıza rağmen şunu da belirtelim ki göz, aslında narin olduğu kadar kendini yenileyen birçok dış etkene karşı dayanaklı ve sağlıklı durabilen bir organdır. Göz rengini limonla açma yüzünden kornea hücrelerinin ölmesi, tırnakla ya da başka sivri bir cisimle retinayı çizme, gözyaşı azalması, göz bozukluğu, katarakt, şaşılık, sarı nokta (makula dejenerasyonu) bu hastalıklardan sadece birkaçıdır.
O yüzden siz, siz olun zaten bir sürü dış mihrakla savaşan bu narin organınıza "gözünüz gibi bakın". Göz rengini limonla açma yerine bol bol yeşillik tüketin, havuç, tatlı patates ya da Brüksel lahanası yiyin.