Ülkemizde organ nakilleri ve böbrek nakli ameliyatı çoğunlukla diğer insanların verici olmasıyla gerçekleşiyor, bu da organ bağışının henüz yaygınlaşmadığının bir göstergesidir. Oysa vefat eden bir kişinin hasta olan sekiz kişiye umut olacağı uzmanlar tarafından sürekli anlatılıyor.
Kadavradan organ alındıktan sonra estetik dikişlerle beden dikilmektedir, ölen kişinin yakınları bile bu dikişleri göremezler. Ayrıca organ bağışlarının dinen bir sakıncası yoktur. Ama ne yazık ki ülkemizde organ bağışı henüz vasiyet düzeyindedir.
Oysa hayattayken hastanelere gidip sadece bir kart doldurduktan sonra herkes organ bağışçısı olabilir.
Böbrek yetmezliği ülkemizde yaygın olan bir rahatsızlıktır. İlaçla tedavi, diyaliz ve böbrek nakli ameliyatı bu rahatsızlığın çözümleridir ama aslında böbrek sağlığını daha baştan korumak yapılması gereken davranıştır.
Böbrek yetmezliklerinde devreye giren diyaliz haftada üç gün yapılır, her seans dört saat kadar sürer, bu da hastanın yaşam kalitesini çok etkiler. Ülkemizde diyalize bağlı yaşayan yaklaşık yetmiş bin hasta organ nakli için sıra beklemektedir.
Tek böbreğini bağışlayanların kısa sürede normal hayatlarına döndüklerini ve sıkıntı çekmediklerini de belirtmek isteriz.
Böbrek hastalıklarıyla nefroloji dalı ilgilenir. Fakat bir böbrek nakli için ürolog, jinekolog, kardiyolog, nefrolog ve psikolog birlikte karar verir.
Böbrek nakli ile ilgili bir sağlık makalesinde önce böbrekler hakkında bilgi vermek yararlı olacaktır. İnsan vücudunda bel omurlarının iki tarafında bulunan böbrekler günde yaklaşık 180 litre kanı süzen organlardır.
Müthiş bir süzme sistemine, özel bir geçirgenlik dokusuna sahiptirler. Vücudun başka hiçbir organında böyle bir süzme sistemi yoktur.
Böbrekler sayesinde vücuttaki kan günde altmış defa süzülmekte, gerekli olan maddeler kan dolaşımına geçirilmekte, kalan kısım (1,5 litre) idrar torbasına yollanmaktadır. GFR ölçümü glomerül filtrasyon hızı olarak bu temizlemenin miktarını belli eder.
Bu temel fonksiyonun yanında böbrekler vücuttaki asit-baz dengesini sağlar, tuz atılımını ayarlar, insan aç kaldığında diğer besinlerden glikoz sentezler ve kemik yapısını korumak için dihidroksi vitamin D üretebilir.
Böbrekler bütün bu görevleri yapılarında olan bir milyon civarındaki nefron hücresi ile yapar. Bu hücreler doğumla birlikte maksimum seviyeye ulaşırlar ve yaş ilerledikçe sayıları azalır. Özellikle kırk yaşından sonra düzenli azalma eğilimindedirler, bu da böbrek yetmezliğinin ve sonucu olan böbrek nakli ameliyatı sürecinin başlıca nedenidir.
Kanı süzemeyen ve atılması gereken maddeleri atamayan vücut çok ciddi hastalıklara maruz kalabilir. İdrar yapamama, aniden olan ateş ve ishal, kusma, ağızdan ve idrardan kan gelmesi böbreklerin çalışamamasının belirtileridir. Bunlar aynı zamanda taş oluşumu ve idrar yolu iltihaplarının da belirtileridir.
Böbrek yetmezliği sinsice ilerler. Bu yüzden kişilerin yılda bir kez olsun idrar testi yaptırarak böbreklerini kontrol ettirmeleri baştan alınacak tedbirler açısından çok faydalı olacaktır. Özellikle risk grubu içinde olan kişiler bunu yaptırmalıdır.
Böbreklerinden taş düşürenler, tansiyon hastaları, şeker hastaları, doktor kontrolü olmadan ağrı kesici kullananlar ve ebeveynlerinde böbrek yetmezliği olanlar risk grubunu oluşturur.
Kronik böbrek yetersizliklerinde kesin bir belirti yoktur. Ancak tetkikler sonucu hastalık ortaya çıkar ve duruma göre ilaç tedavisi, sıvı tedavisi ve geçici diyaliz yöntemi uygulanabilir.
Geçici diyaliz erken teşhis hastalarına yöneliktir. Normal diyaliz böbrek nakli ameliyatı bekleyen ilerlemiş vakalara gerekir. Konuyla ilgili olarak periton diyalizi de kullanılmaktadır. Bu yöntemde diyaliz solüsyonu karın boşluğuna enjekte edilir. Bu solüsyon böbreğin süzme işini yapmaya çalışır. Hasta günde dört ya da beş defa bu işlemi yapar.
Hemodiyalizde ise hastanın kanı damardan alınır, makineden geçirilip temizlenir ve yeniden hastaya verilir. Fakat son evreye gelen kronik böbrek hastaları için çare böbrek naklidir. Böbrek nakilleri ülkemizde organın canlı donörden veya kadavradan alınmasıyla yapılmaktadır. Kadavradan alınan organ nakillerinin çoğalması tıbben çok daha istenilen bir durumdur.
Her organ naklinin zamana karşı bir yarış olduğu en azından dizilerde görülmüştür. Kadavradan alınan böbrek dört derecenin altındaki soğuk havada bekletilir ve ilk fırsatta nakledilir.
Canlıdan yapılan böbrek nakillerindeyse önce bağışçı ameliyata alınır. Bağışçıdan böbrek çıkartıldığı anda alıcı da hazırdır, çünkü böbrek kansız kalamaz. Böbrek nakli ameliyatı için açık ameliyat ya da kapalı ameliyat yöntemleri kullanılır.
Açık ameliyatlarda vücudun üç büyük kası kesileceği için sonradan iyileşme süreci ağrılı geçmektedir.
Kapalı ameliyatlar ise el yardımlı laparoskopik nefrektomi operasyonlarıdır. Cerrah elini hastanın karnına sokmakta ve böbreği çıkarmaktadır.
Organ nakillerinde öncelikle kan grubu uyumuna bakılır, bu yüzden kan tahlilleri özel bir önem taşır. İdrar tahlili, akciğer grafisi, EKG, kadın hastalarda mamagrofi ve batın USG ultrasyonu ameliyattan önce yapılan tetkikler içindedir.
Ameliyat ekibi ise operatör cerrah, nefroloji uzmanı, dahiliye uzmanı, anestezi uzmanı gibi hekimlerden oluşur. Alıcı verici ve doktor için uygun saatte ameliyat başlar. (Kadavradan yapılacak nakillerde böbrek en fazla 24 saat bekletilir.)
Operasyon altı saat kadar sürer ve hasta en az bir hafta hastanede kalır. Sorun çıkmadığı takdirde hasta bir ay kadar sonra normal hayatına dönebilecektir. Böbrek nakli ameliyatı tedavi yöntemlerine artık cevap vermeyen hastalar içindir.
İlk 12 saat hem alıcı hem de verici için önemlidir. Bu zamanı atlatan verici üç gün sonra evine gidebilir. İlk haftanın sonu ile birinci ve üçüncü ayın sonunda kontrole gelmesi istenir. Alıcı ise vücudun bağışıklık sisteminin kontrolü için bir hafta kadar hastanede kalır, çünkü kendisine ekstra tedaviler uygulanır.
Böbrek ile vücudun uyum sağlaması beklenir. Her şeyin yolunda gittiği durumlarda aslında en rahat olacak kişi nakil yapılan hastadır. Günümüzde artık bütün ameliyatlarda kapalı yöntem tercih ediliyor ve hasta daha az ağrı çekiyor.
Kapalı böbrek nakli operasyonlarında da giriş için bir cm. böbreğin alınması için altı cm. kesi açılıyor ve iyileşme süreci açık ameliyatlara göre çok daha konforlu geçiyor. Nakil olan hastanın ilk iki haftalık kontrolleri yoğundur. Sonrasında hasta normal hayatına dönecek ama üçüncü ayın sonuna kadar kontrollerini aksatmayacaktır.
Rejeksiyon yaşanması böbrek nakli ameliyatı sonrası karşılaşılacak en talihsiz durumdur. Operasyondan önce uyumlu olduğu görünen dokular ameliyat sonrasında problemler çıkartabilir. Vücudun bağışıklık sistemi bu dokuları düşman gibi görerek saldırmaya başlayabilir. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar bu evrede kullanılabilir.
Kabul süreci bir yıla kadar çıkar. Yüksek ateş, yüksek tansiyon, sürekli ağrı, vücutta oluşmaya başlayan şişlikler, kilo alımı, idrarda renk ve koku değişimi, sarılık vücudun böbreği reddettiğinin belirtisidir.
Böbrek nakillerinde kullanılan teknik, bilinen, yerine oturmuş yöntemlerdir ama ameliyat sonrası ameliyatın kendisinden daha önemlidir. Bağışıklık sisteminin durumu ve belki de baskılama devreye girebilir, bu yüzden vücut direnci mutlak surette yüksek tutulmalı, hasta her türlü enfeksiyona karşı korunmalıdır.
Ağır kaldırmak yasaktır, hafif yürüyüşler yapılabilir, duş alınıtrken ameliyat bölgesi steril hale getirilir. Cinsel ilişki üç hafta kadar ertelenir, hasta zaten kendini yorgun hissedecektir. Uyku pozisyonu dikkat edilecek diğer bir husustur.
Yan yatış böbreği zorlar, ya yüzüstü ya da sırt üstü yatılır. Böbrek nakli ameliyatı öncesi mecburen sıkı bir perhizde olan hasta yeni beslenme düzenine geçer, örneğin su içmenin keyfini yeniden hisseder ama bu süreçte diyetisyenlerin verdiği beslenme rejimine uymak önemlidir. Çünkü kullanılacak ilaçlar ani kilo artışına neden olabilir. Vücudun mineral ve vitamin dengesi bu ilaçlarla bozulabilir.
Sağlıklı ve doğal beslenme diyetleri ile uygun yürüyüşler bu dönemde çok faydalıdır. İlk iki aylık dönemde hastanın mümkün olduğunca az kişiyle temas etmesi de uygulanması gereken bir tedbirdir.
Ameliyattan sonra uyum sağlayan böbrek eğer hasta verilen öğütlere uymazsa sorun çıkartmaya başlayabilir. Bilinmeyen bazı nedenlerden ötürü nakldelilen böbreklerin bir yıl sonra ömrünü tamamladığı da görülmüştür.
Bazı durumlarda ise böbrek yeni sahibinde ömür boyu çalışır. Bu yüzden organ nakli ekibinin çıkaracağı iş ve hastanın sonrasında göstereceği özen böbrek nakli ameliyatı sonucunun olumlu olabilmesi için en önemli konulardır.
Böbrek nakli operasyonları direk sağlık ile ilgili olduğundan tüm masrafları SGK güvencesi kapsamındadır ve donanımı yeterli devlet hastanelerinde bu güvence kapsamında yapılmaktadır.
Normal süreçte ameliyattan sonraki 7 gün içinde değerlerin normale dönmesi mümkün olur. Ancak başarısız operasyonlar ve böbreklerin reddi durumunda kreatinin yüksekliği bir sorun varlığına işaret eder.