Beyin Pili Ameliyatı

Söylendiğinde bile insanda hayranlık uyandıran beyin pili ameliyatı bugün artık ülkemizdeki bazı merkezlerde rahatlıkla yapılmaktadır. Parkinson hastalığının tedavisi için geliştirilmiştir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen 75 yaş altı hastalar için son alternatiftir. Beyindeki hareket merkezinin düzenli çalışabilmesi için beynin iki tarafına yerleştirilen elektrotlar beyin pili olarak adlandırılır. Bu durumda öncelikle Parkinson hastalığı hakkında genel bilgi vermek konunun anlaşılması açısından daha faydalı olabilir. 

Sayfa İçerikleri

Parkinson Hastalığı Nedir?

Beynin dopamin üreten hücreleri azaldığında kişide titremeler ve hareket bozuklukları ortaya çıkar. İlk kez 1817 yılında tıbben tanımlanan ve günlük dile titrek felç olarak geçen bu hastalık için dopamin ağırlıklı daha ayrıntılı bilgi gerekebilir. Dopamin vücutta olan doğal bir kimyasaldır, bir hormondur ve duygusal tepkilerin kontrolünü sağlar. Hem dopamin hem de ona çok benzer yapıda olan serotonin mutluluk hormonları olarak da bilinirler ve beyne giden sinyallerin taşınması ile görevlidirler. (Konular tıp bilimi içinde hem nörolojiyi  hem de psikiyatriyi ilgilendirir.)

Dopamin bedensel hareketlerin kontrolü, hafıza fonksiyonları, uyku durumları ve duyguların kontrolü için gereklidir. Azlığı gibi çokluğu da sorundur. Dopamin fazlalığı kişide aşırı kaygı, paranoya, hiperaktivite gibi sorunlar yaratabilir. Eksikliği ise Parkinson olarak tanımlanan titremelere, kasılmalara ve vücutta denge kayıplarına yol açar. Bu hastalarda ayrıca aşırı mutsuzluk, suçluluk ve intihar hissi, hızlı kilo alma veya verme, odaklanamama gibi problemler de vardır. Beyin pili ameliyatı gibi bir operasyonun gerisinde böylesi geniş sorunlar yatmaktadır. 

Hastalık daha çok beyaz ırktan olan erkeklerde görülür, ailede bu hastalığın olması riski artırır. Tarım ilaçları, kırsal yaşam, hayvansal yağlar, obezite, yüksek miktarda demir ve manganez alımı gibi faktörlerin Parkinson hastalığına yol açtığı belirtilmektedir. (Bu arada sigara ve alkol kullanımının dopamin hücrelerini koruduğu da söylenmektedir fakat bu maddelerin diğer ölümcül etkileri böyle bir yararı adeta yok saydırmaktadır.)

Parkinson Hastalığının Belirtileri

Hareketlerin yavaşlaması, öne doğru eğilme, mimiklerin azalması, konuşmanın monoton hale gelmesi, kol ve bacaklardaki titremeler, anlamsız yüz ifadesi, sıkışık el yazısı, yutma problemleri bu hastalığın belirtileridir. Bu izler çoğunlukla yaşlılıkla karıştırıldığı için teşhiste gecikme görülür. Oysa hasta istirahat ederken bile titremekte, kol salınımı yapamamakta ve bacaklarını sürümektedir.  Son aşamada hasta sürekli bakıma ve tekerlekli sandalyeye bağlı hale gelecektir. Fakat Parkinson gene de beyinde yaşanan hücre kayıplarının neden olduğu hastalıklar içinde tedavilerin sonuç verdiği grup içindedir. Bu tedaviler içinde son gelişmelerin ışığında beyin pili ameliyatı ile takılan elektrotlar da vardır. Bu ameliyat derin beyin stimülasyonlarına bir örnektir. 

Beyin Pili Ameliyatı Nasıl Yapılıyor?

Ayrıntılı olarak çıkarılan beyin haritası sayesinde hastanın beyninde elektrot takılacak yerlerin belirlenmesi ile başlayan ameliyat sürecindeki ilk aşamada hasta uyanıktır. Lokal anestezi ile çalışılacak bölge uyuşturulmuştur. Kafatasına açılan delikler ile çip benzeri iki elektrot beynin belirlenen kısımlarına yerleştirilir ve ayarları yapılır. Bu sırada hasta ile konuşma, tepkilerini ölçme mümkündür. Hasta bundan sonra genel anestezi altında uyutulur. Çünkü artık güç kaynağı olacak olan pillerin deri altına yerleştirilmesine sıra gelmiştir. Bu batarya beş yıl kadar çalışabilir, pil azaldığında hastanın durumu kötüleşeceği için gene yarım saatlik bir operasyonla yenilenir, fakat bu operasyonda sadece pil değişir, kablolar ellenmez.  Batarya takıldıktan sonra hastaya göre yeniden ayarlanabilir. Sonuç alınmazsa çıkartılabilir. Beyne sinyal gönderme sistemine göre çalışan beyin pili hastanın titremelerini durdurur ve yaşam kalitesini yükseltir. 

Beyin Pili Ameliyatı Hangi Durumda Yapılır?

Beyin pili ameliyatı ileri seviyede Parkinson hastası olan, ilaç tedavisine yanıt vermeyen ve yaşı genellikle 75’i geçmemiş hastalar üzerinde yapılır. (Ama kesin bir yaş sınırlaması yoktur. Sadece yaşlı hastaların tetkikleri çok daha ayrıntılıdır.)  Kalp, şeker, böbrek hastaları ve bunama dediğimiz yaşlılık sorunlarını taşıyan kişiler bu ameliyat için uygun değillerdir. Ve bu operasyon Parkinson dışında kas gerilmeleri yaşayan, vücudun tümünde değil ama belli bölümlerinde sürekli istemsiz titreme demek olan distoni hastalığının tedavisi için de uygundur.

 Beyin pili adında söylendiği gibi beyne pil takmak değildir. Pil göğüste veya karın bölgesindedir. Damar yolunu takip eden kablolar ve beyne yerleştirilen elektotlar ile cihaz bütün haline gelir. Kablolar pilden aldıkları enerjiyi elektrotlara iletir ve elektrotlar da sinyali beyne geçirir. (Elektrotlar beyin çekirdeğine takılır.)

Beyin pili takılma operasyonu tek bir cerrah tarafından yapılmaz, ekip çalışmasıdır. Fakat kontrol nöroşirurji (beyin, omurilik ve sinir cerrahisi) hekimlerindedir. Genelde iki saatte teçhizat yerine takılabilir ama ameliyatın ilk evresiyle birlikte operasyon süresi altı saati geçebilir. 

Beyin pili ameliyatı ile ilgili olarak akla hemen gelen soru sonuç alınıp alınmayacağıdır ve eldeki verilerin çok büyük çoğunluğu olumludur. Hatta artık bu ameliyat sonrasında tam iyileşme sağlandığı açıklanmaktadır. 

Beyin Pili Ameliyatı Öncesi

Şüphesiz ayrıntılı çekilen beyin MR’ı operasyon öncesi yapılanların en önemli bölümüdür. Hastanın beyni adeta haritalandırılır. Beyin tomografisi de çekilir ve kayıtlar bütünleştirilir. Hastanın anesteziye uygunluğu kontrol edilir, kan ve idrar testi yapılır. Fakat bu ameliyat hazırlıkları içinde psikiyatik yardım da önemli bir kısımdır. Neticede zor ve endişe verici bir ameliyattır, hasta ruhsal anlamda desteğe ihtiyaç duyacaktır. Yaşanabilecek riskler ne hastadan ne de hasta yakınlarından saklanır, mutabakata varılması zorunludur. Ameliyat sırasında, çoğunlukla belgesellerden aşina olunan ve hastanın kafasına takılan büyük çember de kullanılan cihazlar içindedir. Frame adı verilen bu stereotaktik çerçeve ameliyatın lokal anestezi bölümünde kullanılır. 

Ameliyat Sonrası

Beyin pili ameliyatı sonrası hasta gerekiyorsa ilk gün ve gece yoğun bakım şartlarında tutulur. Servise geçtiğinde ise en az üç gün kesin gözetim altında olacaktır. Pansuman ve kontroller doktor gözetiminde yapılır. Baş ağrısı, baş dönmesi normaldir. Fakat giderek çoğalan baş dönmeleri varsa mutlaka doktora söylenmelidir. Yürüyüş ancak birkaç gün sonra denenebilir. Damar tıkanıklığı, kanama, görmede bozukluk, sinir hasarı, his kaybı gibi etkiler en az karşılaşılan durumlardır. Denge kayıpları zamanla düzelir fakat ameliyatın yaşanan bir etkisi depresyondur. Motivasyon eksikliği çoğu hastada görülmüştür ve bu durumda gene devreye psikiyatri girer. Doktor kontrolleri asla aksatılmamalıdır ve süresi haftalıktır.

Pil ayarları bu kontrollerde sürekli denetlenir. Kısa süreli yürüyüşlere başlanması büyük aşamadır. Eğer hasta çalışma hayatının içindeyse titremeleri duracağı için verimi de artacak, normal yaşama dönebilecektir. Ağır sporlar, doktora sormadan ilaç kullanımı yasaktır. Belli süreliğine cinsel ilişkiden uzak durulması da öğütlenenler içinde olacaktır.  Sonuçta beyin pili ameliyatı hastaya avantaj sağlayan bir operasyondur, çünkü pil kontrolü hastadadır. Ameliyat sonrası bakım gibi bir konuda fazla sorun yoktur. Çünkü vücuda bir pil yerleştirilmiştir ve düzenli çalışıyorsa sorun yaşanmayacaktır. Gerekli sinyalin ayarlanması zamana bağlı olarak net biçimde ortaya çıkar. Bu süreçten sonra hasta normal yaşamına dönebilir. Pil normal çalışıyorsa ek tedavi yoktur. 

Beyin Pili Operasyonları Hangi Hastanelerde Yapılıyor?

Ameliyat sırasında kullanılacak araç gerecin olduğu, yeterli ekibin çalıştığı bütün hastanelerde bu ameliyat yapılabilir. Ama donanımlı ve zor bir ameliyat olduğu için büyük hastanelerin adı öncelikle geçiyor. (Nöroşirurji kliniği olan her hastane bu ameliyatı yapamaz.) Özel hastane tercihlerinde bu durum göz önüne alınmalıdır. Doktor ustalığı çok önemlidir. Gene de beyin pili operasyonu beyin ameliyatları içinde en risksiz olan gruptandır.

Geçen yıl okunan haberlerde bu ameliyatın ülkemizde on merkezde yapıldığı açıklanmıştı. Bu merkezlerden biri olan Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi uzman doktorlarının verdikleri bilgilere göre hastane geçen yıla kadar 33 beyin pili ameliyatı yaptı ve sorun yaşamadı. Ama bu teknik Türkiye’de sadece on yıldır kullanılıyor. Ülke çapında ise şimdiye kadar yaklaşık 300 hastaya bu işlem uygulandı. Ayda en fazla üç ameliyat yapılabileceği de kurumun doktorları tarafından açıklanıyor. Çünkü dört beş saat dense bile bu ameliyat aslında tam bir gün alabiliyor. 

Beyin Pili Ameliyatı Fiyatları

Devlet hastaneleri doğal olarak fiyatlar açısından çok daha uygundur. Ayrıca bu ameliyat SGK güvencesi altındadır. Ne olursa olsun önceden bu konuların netliğe kavuşturulması iyi olacaktır. Örneğin özel hastaneler SGK ile anlaşmalı çalışabilmektedir. Net fiyat ancak bu görüşmelerden sonra ortaya çıkacaktır.

Beyin pili ameliyatları ile ilgili olarak sorulan en ilginç sorulardan biri de hastanın güvenlik noktalarından nasıl geçtiği hakkındadır. Beyin pili elektronik bir aygıt olduğu için elbette bu çeşit uyarı noktalarında dedektörler sinyal verir. Ancak bu hastalara özel kimlik verileceği için herhangi bir sorun yaşanmaz. 

Beyin Pilinin Kullanıldığı Diğer Nörolojik Hastalıklar

Yazıda sık sık belirtildiği gibi beyin pili öncelikle Parkinson tedavisi için düşünülür. Ayrıca distoni ve titreme denilen tremor hastalığı için de uygundur. Epilepsi bu listeye dahil edilebilir. Pek tanınmayan Huntington hastalığına karşı da beyin pili takılabilir. Huntington hareketlerde koordinasyonun sağlanamadığı genetik bir rahatsızlıktır, kusurlu bir gen bu duruma neden olmaktadır. Davranışsal bozukluklar, kontrol edilemeyen hareketler ve zihinsel yıkım bu hastalığın sonuçlarıdır. İlerleyen süreçte hasta tamamen bakıma muhtaç hale gelir. Bu da genellikle bir aile üyesi olan bakıcı üzerinde büyük bir yük oluşturacaktır. Hastalara en fazla 15 yıl kadar bir ömür biçilir. Tedavisi olmayan hastalıklar içinde yer alsa da beyin pili ameliyatı Huntington için de çare olarak düşünülmektedir. Beyin pili alzheimer için kullanılabilir mi sorusu da konuyla ilgili olarak hemen akla geliyor, araştırmalar sürmektedir. Alzheimer hastalığının bizim toplumumuzda ve bütün dünyada giderek yaygınlaşması bu araştırmaları hızlandırmıştır. 

Beyin Pili Ameliyatları ve Doktorlar

Üst paragraflarda da belirtildiği gibi ülkemizdeki tıp kurumları arasında öne çıkan Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi uzman hekimleri beyin pilleri ile ilgili olarak şu bilgileri vermektedirler. 

Türkiye’de Yapılan İlk Beyin Pili Ameliyatı

2011 yılının Eylül ayında yayınlanan bir habere göre ülkemizde ilk beyin pili ameliyatı Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (BRSHH) yapıldı ve devlet hastanelerinin başarıları arasında belgelendi. O zamanki ameliyata bir beyin cerrahi uzmanı, bölümün iki asistan doktoru, iki nöroloji uzmanı, bir anestezi uzmanı ve bir anestezi teknisyeni katılmış, kayıtlar için bir biyomedikal mühendis ekibe dahil olmuştu.

Geçen yıl yayınlanan bir haberde ise kendisine değişik ülkelerde bir türlü tanı konulamayan yabancı uyruklu bir kadının sonunda özel bir Türk hastanesinin Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları merkezinde yapılan beyin pili ameliyatı ile düzeldiği açıklanmıştı. Hasta 59 yaşındaydı ve dokuz yıldır tedavi edilemiyordu. Geldiğinde çatalını bile tutamayan hastanın taburcu olduğunda iğneyi ipliğe geçirdiği de habere eklenmişti. 

Geçtiğimiz Aralık ayı içinde ise Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı sözü edilen hastalıklarla ilgili bir ilacın kendi bünyelerinde üretildiğini açıklamıştı. 

Parkinson Ve Alzheimer Arasındaki Fark

Giderek yaygınlaştığı bilinen ve demans (bunama) ile başladığı kabul edilen alzheimer bazen Parkinson hastalığı ile karıştırılabiliyor. Fakat Parkinson her zaman demans ile birlikte başlamıyor. (Gene de bir miktar zihinsel kayıp söz konusudur.) Bir Parkinson hastasına demanstan bir yıl sonra bile teşhis konabilir. Bu iki hastalık her zaman kafa karıştırıcıdır. Sonuçta Parkinson’a dönüşecek bir demansın en bilinen özelliği ise hafıza sorunları, sürekli halsizlik, sürekli endişeli olma halidir. Çünkü beyinde dopamin hormonu eksikliği başlamıştır. İki hastalık arasındaki farkı anlatmak için kurulan en doğru cümlelerden birisi ise şudur; Parkinson vücuda, alzheimer zihne hakim olur.

Ülkemizde Parkinson Hastalığı

 1871 yılında ilk kez Dr. James Parkinson tarafından tanımlanan titrek felç hastalığı adını da bu doktordan almıştır. Dünyada bu hastalığa yakalanan pek çok ünlü var. Hemen akla gelen isim dünya boks tarihinde ayrı bir yeri olan dünya ağır sıklet şampiyonu Muhammed Ali Clay. Fakat 2016 yılında öldüğünde Clay’e solunum yetmezliği teşhisi konmuştu. Bülent Ecevit de hayatının son yıllarında Parkinson’a yakalanmıştı. Ünlü ressam Salvador Dali, bir zamanların genç oyuncusu Michael J. Fox’da bu hastalık ile boğuşan ünlüler arasındaydı. Kendisine yapılan suikast ile hatırlanan Papa II. Jean Paul’ün ise banyo sırasında düşme, sağ uyluk kemiğinin kırılması ve kalçasına protez takılması sonucu Parkinson hastalığına yakalandığı konuşuluyordu. Bu olaylar Parkinson’ın nedenleri hakkında değişik görüşlere yolaçmıştı. 

Bugün için dünyada 7 milyon civarı Parkinson hastası olduğu belirtilirken ülkemizde bu sayının 100 bin olduğu tahmin ediliyor. Net sayı ortaya çıkamıyor çünkü bırakın beyin pili ameliyatı konusunu, çoğu yaşlı gerekli bakımı bile görmüyor.