Apendiks, kör bağırsak demektir ve burada oluşan iltihaplanmalardan sonra apandisit ameliyatı yapılacak hastanın sindirimi düzene sokulur. Kalın ve ince bağırsağın birleştiği bölgede bulunan bu organ, kalın bağırsak tarafından emilimi yapılan yararlı maddelerin geri dönüşümünü destekler.
Faydası olmasına rağmen eksikliği durumunda bir sorunun da yaşanmadığı bu bölgede, iltihaplar sonucu apandisit oluşur. Dışkı ile temas halinde olan apendiks basınç nedeniyle çürümeye başlar ve nekroz oluşur. Bu durum halkın "apandisit patlaması" adı verdiği sorundur.
Son ek adı verilen bu kısımdaki iltihap elbette ki vücuda zarar verir. Virüs, mantar ve benzer durumlar iltihaplara neden olabileceğinden rahatsızlık ve belirtiler ilerleyen aşamalarda otaya çıkabilir. Teşhisi zor olabilen bu durumda hastanın sağlığı için teşhis ve muayene süreci büyük önem taşır.
Kör bağırsak hastalığı olarak ifade edilen bu durumun belirti ve semptomları herkese göre farklılık göstermektedir. Dikkat çeken belirtiler birçok hastalıkla karıştırılabilir.
Sayfa İçerikleri
Her zaman belirtli bir nedeni olmayan apandisit, tıkanma ve enfeksiyon sonucu ortaya çıkar. Çeşitli nedenlerle kalın bağırsaktaki iç deliğin tıkanması sonucu ya da viral, gastrointestinal sistemin iltihapları görülebilir. Bu durum apandisite neden olarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye başlar.
Hastalığın şiddeti kişiye göre değişmekle birlikte tedavisi kolaydır. Zaman kaybedip ilerletmeden tedavi edilmesi gerekmektedir. Antibiyotik tedavisi başarılı olmazsa ameliyat tercih edilir.
Akut apandisit adı verilen durum aniden ortaya çıkan ve apandektomi ile tedavi edilen bir hastalıktır. Bilgisayarlı tomografi yoluyla kısa sürede teşhis edilebilir. Asıl nedeni bilinmese de antibiyotik ve damardan sıvı verilmesi tedavi için çözüm vermezse apandisit ameliyatı kaçınılmazdır. Bazı nedenleri aşağıdaki şekildedir:
Geçmeyen karın ağrıları çok sayıda farklı hastalığın belirtisi olabilir. Bu yüzden hastanın şikayetlerini ve süresini hekime net bir şekilde iletmesi son derece önemlidir. Akut apandistin tedavisi muhakkak cerrahi olarak yapılmalıdır.
Kronik apandisit ise olmayan bir durumdur. Hastaların apandisit sorunları genelde akuttur ve ameliyatla tedavi edildikten sonra tekrarlamamaktadır.
Genel olarak birçok kişinin fark edebileceği apandisit belirtileri, karın bölgesinde görülür. Hastalık ilerledikçe semptomlarda artış görülür. Apandisit belirtileri şunlardır:
Hastanın bağısaklarında tıkanma ya da delinme söz konusu olmadığında apandisit ameliyatı söz konusu olmadan antibiyotikler desteklenerek tedavisi gerçekleşebilmektedir. Ancak bu durumda eksik kalan bazı noktalar söz konusu olabilmektedir. Elbette bu noktada erken teşhis önem taşımaktadır.
Erken teşhis edilen apandisit rahatsızlığında ilk seçenek ameliyat olmamaktadır. Eğer ilaçlarla desteklenen tedavi yöntemi yetersiz kalıyorsa bu durumda hasta acilen ameliyata alınabilmektedir. Bu nedenle eğer apandisit belirtileri mevcut ise vakit geçirmeden bir doktora başvurulmalıdır.
Apandisitin bir çok komplikasyonu mevcuttur. Apsiks ya da pelvis bölgesinde kalmış olan pis koleksiyonu bunlardan bir tanesidir. Görülebilen apseler mideden drene olabilmektedir. Apandisitin büyük çocukların ve yetişkin bireylerin vücutlarında önemli etkilerinin olduğu ya da olmadığına dair henüz netleşmemiş bir birlgi mevcut değildir.
Çoğunlukla görülmekte olan crohn hastalığı gibi rahatsızlıklarda hafif bir artış görülmesine rağmen apandisitin alınması sonucunda ortaya çıkan uzun vadeli ve büyük ölçüde bir sağlık problemi ortaya çıkmaz.
Apendiks, ortalama olarak 9 cm. uzunluğunda küçük ve ince bir keseden oluşmaktadır. İnsan gövdesinin sağ alt tarafında yer almakta olan apandisit kesesi kör çıkışlıdır. Ayrıca giriş kısmı sindirim sisteminin parçalarından biri olan bağırsakla bağlıdır.
Apandisit kesesinin boyutları 9 cm. ile 35 cm arasında değişkenlik göstermektedir. Çocuk yaşlarda daha büyük olan apandisit kesesi, küçük yaşlardan itibaren kısmen kapanmakta ve ilerleyen yaşlarda daha kısa bir hale bürünmektedir.
Laparoskopik cerrahi yani halk arasında bilinen adı ile kapalı ameliyatların en önemli avantajlarından biri iyileşme sürecinin çok kısa olabilmesidir. Birçok kişi gerçekleşen operasyonun ardından birkaç gün içerisinde, hatta herhangi bir komplikasyon gelişmemesi halinde ise 24 ila 48 saat içerisinde hastaneden taburcu olabilir.
Ameliyat bölgesinin bakımı konusunda ve hangi aktivitelerden kaçınılması konusunda hasta taburcu edilmeden önce doktor tarafından gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır. Ancak her ihtimale karşı dört ila altı hafta boyunca ağır işlerden ve ters hareketlerden kaçınılması genel bir tavsiyedir.
Apendiks olarak adlandırılan kör bağırsak iltihaplanması çocuklarda da yaşanabilmektedir. Çocuklarda yaklaşık 5 ila 15 cm uzunluğunda ve dıştan dış kısmına kadar 3 ila 6 mm. enindedir. Çoğunlukla bu organın dar olan iç boşluğu herhangi bir sebeple tıkanabilmektedir. Çocuklarda da bu tıkanıklığın yaşanması durumu sıkça ortaya çıkmaktadır.
Çoğunlukla sert dışkı parçaları ya da uygun boyda bir çekirdek gibi bitkisel kökenli bir tıkaç ile tıkanıklık söz konusu olduğunda tıkanıklığın gerisinde kalan kısımda enfeksiyon kaynaklı iltihaplanma ortaya çıkmaktadır.
Çocuklarda da apandisit, yetişkinlerle benzer belirtiler göstermektedir. En sık görülen belirtiler iştahsızlık, kusma ve karın ağrısıdır. Ağrı, ilk etapta göbek çevresinde başlar. Bir süre sonra ise karın bölgesinin sağ alt köşesine yerleşir ve sürekli olarak kendini belli ederek artar.
İştah kaybı çoğunlukla yaşanır ve kusma bir çok hasta da iştah kaybının beraberinde görülebilir. Ateş ise hastalığın seyri ilerlediğinde kendini gösterir ve halk arasındaki tabiri ile apandisitin patlaması ile iltihabın karın içerisine yayılması yani perforasyon ile beraber ortaya çıkmaktadır.
Çocuk hastalarda fiziksel muayene sonucunda apandisit tanısı konulur. Boğaz iltihabı, idrar yolu iltihabı ya da akyuvarların (lökosit) yüksekliği söz konusu olduğunda da bu belirtiler mutlaka dikkate alınmalıdır. Muayeneyi gerçekleştiren doktorun gerek görmesi halinde ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografide de faydalanmak tanı koyma aşamasında etkili olacaktır.
Çocuklarda apandisit tedavisi yine yetişkinlerle benzerdir. Laparoskopik ya da açık cerrahi şeklinde yöntemlerle gerçekleşen cerrahi müdehaleler etkili tedavi yöntemleridir. Belirtilerin başlaması ile ilk 24 saat içerisinde yapılacak operasyonlarda çoğunlukla perforasyon söz konusu değildir.
Apandisit operasyonu geçirmiş olan çocuklar çoğunlukla 24 saat içerisinde hastaneden taburcu edilmektedir. Ancak burada da erken teşhis önem taşımaktadır. Görülen bulguların önemsenmemesi ve tedavinin geciktirilmesi sonucunda hastalar hastanede daha uzun sürede hastanede kalabilmektedir.
Çoğunluk olarak apandisit problemi 10 yaş ila 30 yaş aralığında görülmektedir. Ancak bebeklerde de görülme ihtimali söz konusudur. Ebeveynlerin apandisit konusunda bilinçli olması bu noktada önem taşımaktadır. Ağrı ve diğer semptomların gözlenmesi ve acil müdahalenin yapılabilmesi için bilinçli olmak şarttır.
Bebeklerde apandisit görülmesi ihtimali %2 civarındadır. Çocuklarda ise apandisit rahatsızlıklarının görülmesi 6 yaş ile 10 yaş aralığındadır.
Kabızlık, karın ağrısı, karın şişliği, kusma, yüksek ateş ve kasık bölgesinde uzun süre geçmeyen ağrılar, apandisit belirtisi olarak kabul edilir ve bu semptomların görülüyor olması erken teşhis için de ebeveynlere yol gösterebilir.
Semptomlar söz konusu olduğunda en hızlı şekilde uzman bir hekimden yardım almak en doğrusudur. Çocuklarda görülen kasık ağrısı panadisit ile birlikte başka rahatsızlıkların da habercisi olabilmektedir. Başvurulan uzman hekim, fiziksel muayene yaparak ve gerekli testleri uygulayarak doğru teşhisi koyabilir ve rahatsızlık söz konusu ise doğru tedaviyi uyguluyor olacaktır.
Çocuklarda ve yetişkinlerde görülen apandisit rahatsızlığı ağırlıklı olarak 10 yaş ila 30 yaş arasında görülmektedir. Ancak nasiren de olsa belirttiğimiz gibi bebeklerde de görülme ihtimali söz konusudur. Özellikle 10 yaş ila 30 yaş aralığında apandisit konusunda kişilerin ve ebeveynlerin dikkatli olması önerilmektedir.
Kadınlarda ve erkeklerde apandisit belirtileri hemen hemen aynıdır. Karın ağrısı ile ortaya çıkan belirtiler kasıkların ve bacağın vücut ile birleştiği noktada sancı ve mide bulantısı ile devam etmektedir.
Bu durum kadınlarda görülmekte olan başlıca apandisit belirtileri arasındadır. Özellikle sırt, genital ve kasık bölgelerinde hissedilmekte olan ağrılar apandisit belirtisi olarak kadınlarda daha sık görülebilmektedir.
Apandisit ameliyatının sonrasında beş ila altı saat içerisinde hastalar damar yolundan ayrılır ve ağızdan beslenmeye başlayabilir. Ağrı kesici ve ilaç takviyeleri alınarak ağrıların hafifletilmesi sağlanabilir.
Ameliyat sonrasında vücudun vitamin ve mineral ihtiyacını karşılayabilmesi için meyve ve sebzelerin tüketilmesi gerekmektedir. Bununla beraber ameliyat sonrasında protein ve kalsiyum ihtiyacının karşılanabilmesi için balık, et, yumurta gibi besinlerin tüketilmesi de önem taşımaktadır.
Bu süreçte herhangi bir besin kısıtlaması söz konusu değildir. Ancak sağlıklı besinlerle dengeli ve yeterli beslenmek ve alkol ile sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulması önem taşımaktadır.
Ameliyat, laparoskopik cerrahi ya da açık cerrahi işlemden hangisi ile gerçekleştiriliyor olsa da anestezi ile karın bölgesinde açılan kesiler, sonrasında ağrıya neden olmaktadır. Bu normal gelişen bir durumdur.
Ağrının aşırı ve dayanılamayacak kadar olması sonucunda doktor tarafından ağrı kesici ilaç kullanımı önerilebilir. Ağrının olması halinde mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Ameliyatın ardından yaşam tarzına dikkat edilmemesi halinde dikişlerin atması ya da ameliyat bölgesinde enfeksiyonun oluşması gibi istenmeyen semptomların da ağrıya sebep olacağı unutulmamalıdır.
Apandisitte tıkanıklık oluşması sonucunda bakteriler alanda çoğalarak enfeksiyona neden olabilmektedir. Enfeksiyonun ortaya çıktığı bölgeden etkilenmekte olan hastanın ateşi çıkabilir. Yüksek ateş ile beraber diğer semptomların birlikteliği apandisit problemine işaret etmektedir.
Ortaya çıkan ateş başlangıç aşamasında daha düşüktür ve hafif derecede yükselmektedir. Ancak apandisitin patlaması ile beraber ateş aşırı derecede artmaktadır. Bu nedenle vücuttaki ateş derecesi en çok dikkat edilmesi ve önemsenmesi gereken semptomlardan biridir.
Ameliyatın ardından bir hafta sonra şayet herhangi bir komplikasyon gelişmediyse hasta normal hayatına dönebilir ve cinsel ilişkiye girmesinde bir sakınca görülmemektedir.
Çoğunlukla hastaların 24 ila 48 saat sonra hastaneden taburcu edilmesi mümkündür ancak iyileşmesi ve normal hayatına geri dönebilmesi için bir haftalı sürece ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle bir hafta istirahat yeterli olmaktadır.
Laparoskopik ya da açık ameliyata göre dikiş sayısı da değişkenlik gösterebilmektedir. Laparoskopik ameliyatlarda işlem esnasında açılan deliğe göre bir ya da iki dikiş olabilir. Açık ameliyatlarda ise beş ila altı dikiş atılması mümkündür. Ameliyatın ardından yaklaşık 10 gün sonra dikişler alınabilir.
Apandisit karın bölgesinde yer alan ağrı ve sıkıntılarla kendini belli eder. Göbek deliğinden başlayan ağrılar gittikçe şiddetlenir. Doktora danışan hastaya aşağıdaki tetkikler yapılarak tanı koyulur.
Genel muayene için bulgu ve belirtiler üzerine hekim hastanın sağ alt karın bölgesine bastırır. Burada şiddetlenen ağrı, hekim elini kaldırdıktan sonra şiddetlenmeye başlar.
Önemli bir bulgu olan bu durum ultrason ve benzer görüntüleme tetkikleri yapılarak teşhis edilir. Apandisit ameliyatı öncesinde belirli tetkikler yapılarak hasta anesteziye hazırlanır. Kapalı ve açık teknik kullanılarak ameliyatın yapılması mümkün olmaktadır.
Kapalı ya da açık teknik kullanılarak yapılan apandisit ameliyatı hastanın genel durumu ve belirtilerine göre ele alınarak tercih edilir. Genel anestezi altında uygulanan ve oldukça kısa süren bu ameliyattan sonra 1 gün hastanede yatmanız gerekir.
Hastanın karın bölgesine açılan minik bir delikten laparoskopik olarak girilerek, operasyon gerçekleştirilir. İçeri gaz verilerek rahat hareket imkanı sağlayan alan üzerinden kamera yardımıyla operasyon yapılır.
Apandisitin hem kökü ve damarı bağlanarak bulunduğu yerden çıkarılması sağlanır. Açılan küçük delik dikilerek operasyon bitirilir.
Bazı durumlarda hastanın kapalı teknik için uygun olmadığı gözlenir ve açık ameliyat tekniği tercih edilir. Bu yöntemle hem operasyonun maliyeti azalır hem de standart şartlarda işlem gerçekleştirilir.
Deride 2-3 inçlik bir kesi açılarak karın ve katmanlarının arasından apandisite ulaşılır. Sağ alt karın kısmında bulunan apandisit, bir diren yardımıyla varsa akıntıların boşaltılmasıyla tamamlanır. Açık apandisit ameliyatı da kısa süren bir operasyondur.
Operasyon genel anestezi altında yapılır. 45 dakika kadar sürer ve hastanın işe dönme süreci 10 gün kadardır. Her hasta için sürelerin farklılık göstereceği unutulmamalıdır. Laparoskopik teknik yapılarak yara enfeksiyonlarının azalmasını sağlayan bu yöntemle hastaların kısa sürede taburcu edilmesi mümkün olmaktadır.
Kapalı ya da açık teknikten hangisi tercih edilirse edilsin, apandisit ameliyatı kısa süren bir ameliyattır. Ancak durumun ilerlememiş olması ve geç kalınmaması oldukça önemlidir. Safra kesesi sorunları, mide ve bağırsak kökenli enfeksiyonlar nedeniyle görülen belirtilerle benzer olan apandisit, bazen geç farkedilebilir.
Genelde acil bir durum olarak ortaya çıkar ve hasta hemen ameliyata alınır. Ameliyattan sonra 1 gün hastanede kalınır. Sonrasında ise aşağıdaki durumlar karşısında dikkatli olunması tavsiye edilmektedir.
SGK kapsamında karşılanan bir ameliyattır. Ancak özel hastanelerde yapılması halinde 4 bin 500 TL’den başlamaktadır. Bu miktarlar devlet hastanelerinde belirlenen miktarların %200 daha fazlası olabilir ve her hastanede farklı fiyatlar söz konusudur. Detaylar için hekiminizden ve hastaneden bilgi alabilirsiniz. Apandisit ameliyatı yaptırmak için özel sağlık sigortanız kapsamında da işlemi yaptırabilirsiniz.